Aşağıda okuyacağınız yazımı, aşağı yukarı bir yıl önce yazmıştım.. Bu akşam o blogumu okuyup tekrar paylaşmak istedim sizlerle.. Bu arada şu duygusal anlarımıda paylaşmadan geçemedim Aradan geçe..
Yazmak, okumak ve paylaşmak. yıllardır hiç bıkmadan sürdürdüğüm yaşam biçimi. Sonra birden yorgun hissetmek kendini. Sevgilerle kucaklamak istediğin bir dünyada, ülkende, insanlar arasında hiç bitm..
Bir ömür... Dünü hatıralar, yarını bilinmeyen. Doğumdan ölüme kadar süren yaşanmışlıklar. Artılar, eksiler, çarpmalar ve bölünmüşlükler. Birgün, 10, 20, 50 80 vs yıllar. Önce doğum günleri sonra..
Çocuklarıma ve bütün seven sevilenlere..... Bir gün yok olursam eğer, Ne olur üzülme bebeğim. Sanma sakın senden uzaktayım Çevir kalbine gözünü göreceksin, yanındayım... <..
Nihat'la Cihat Bahçeyi ayıran ufak, tahta bir çit vardı. Yediveren gülleri, arsız sarmaşıklar çiti bütün güzelliğiyle sarmış, adeta çiçekten bir duvar yapmıştı iki evin arasına.. Onlar öbür ta..
Geçenlerde elime bir şiirim geçti. 1965 yılında yazmışım.Paylaşmak istedim.sevgilerimle GÖZLERİ NE RENKTİR? Gözleri ne renktir, ben bilemedim, Hasretiyle siyah, siyah bakıyor..
Trenler Trenler geçer kapımın önünden Kars'a, Denizli'ye giden. Ümit taşır, özlem taşır, İstasyonda inip binen. Gözde kalır sallanan eller Trende bir dolu bavul, Bavul..
Orada bir köy var uzakta.... Güneşin battığı yerde, Bir başka doğuşun müjdesi vardır. Bir çocuk gülerse uzaklarda, O zamanın durduğu andır. Sarıkamış'ın bir köyünde bir okul. Al..
Yalnızca iki gün. Ufak bir kaçamak... En güzel çocukluk ve gençlik günlerimin geçtiği Ankara'yla bir nostalji yaşamak, dostlarla şiir ve sanatta buluşmak. Benim yaşı ilerlemiş yorgun cismimin yar..
Bu akşam herşeyi boşver, bana gel, Seninle biraz dertleşip anlatmalıyım.Balık, roka, ben rakı da içmem ama, Eskimeyen dostum bugün çok efkarlıyım... Öğüttüğümüz yıllarla beraber ..