Patates-soğan dolabında, filizlenip pörsümüş patatesler vardı. Dün, onları tam çöpe atacakken vazgeçtim. Bir tencereye su koyup, patatesleri olduğu gibi içine doldurdum. Ocağı yaktım, bıraktım yav..
Geçenlerde Altın Fıçı'da, yarım porsiyon midye tavayla, ufak bardak soğuk biramı içip, parayı da peşin ödeyerek paytonlara doğru çıktım...Baktım, sol kaldırımda manavlar renk cümbüşü, ne arar..
Ah... Refik abi, ahh! Ne adamsın sen. Meyhanecilerin kralısın be!... Rakıyı satmasını da bilirsin, içmesini de. Rahmetli babam, bundan yaklaşık kırk yıl önce, Mahmutpaşa'dan Asmalımescit'te bi..
Efendim; bendenizin bazı sabahlar, daha gözkapaklarım açılmadan dilime bir türkü dolanır. Bu bazen herkesin bildiği, bazen benim bile, nereden bildiğimi bilmediğim bir türkü olabilir. Bazen ıslıkla ba..
Önceki bir yazımda, alışkanlığın bende pis bir hastalık olduğundan bahsetmiştim. Sonra düşündüm, bulmaca çözmek de en büyük alışkanlığım. Bunun pislik neresinde diye soracaksınız! Efendim bendeniz bul..
Ben bu köşeye gökten düşmedim. Ben bildiğiniz yazarlardan değilim. Ben mektep, medrese görmedim. Okumayı, yazmayı, çizmeyi Tommiks, Teksas, Kinova, Tenten ve Red Kit'ten öğrendim! Ben bildiğiniz yazar..
Değerli okurlar!... (Yazıya yağcılıkla başladık yine, ama okumanız menfaatiniz icabıdır. Arada başka yağlar da olabilir, dikkatinizi çekerim!..) Değerli okurlar!... Bu yazıyı sizlere yukarıd..
Bende çok pis bir hastalık vardır: Alışkanlık hastalığı. Hep aynı yollardan geçerim, her gittiğim yerde hep aynı masanın aynı kenarına çökerim. Hep aynı arkadaşlarımı severim. Alıştığım şeyleri iyi de..