“Ah Azize, vah Azize” şarkısı eşliğinde yazıyorum vallahi… Başlığa en uygun şarkı diye düşündüm… Gerçi bu şarkı başka şeyleri de vurgulamak için bir nevi “müzikal hiciv” amacıyla birkaç yıl önc..
“BENİ artık tanıyorsunuz, nasıl bir yorumcu olduğumu da biliyorsunuz.. Hakemlerle ilgili genellikle yorum yapmamaya çalışıyorum..” diye başlamış yazısına… Eski futbolcu, çiçeği burnunda yorumcu Serg..
Geçip giden zamana bakNasıl da umarsız akıp gidiyorTam tamına yirmi gün olmuşYoğun bakıma düşeliHa gayret babacıkBir nefes daha çekBiliyoruz ki, dirençlisinYoksa nasıl day..
Malum-u aliniz Irak’lı televizyon muhabirinin fırlattığı pabuçlar Bush’un zeki, çevik ve ahlaklı savunması neticesinde ıska geçerek, kürsünün arkasında bir yerlere mecburi iniş yapmıştı…Oysa ki ..
Bir acı haberinle gözlerimin yandığıYaralı yüreğimin vurulduğu gün bugünDört kollu dedikleri son yolculuk sandığıGözyaşları içinde kurulduğu gün bugünCoşkun olan hüznümüz, bir yay..
Duydum ki ve ardından gazetelerde bolca okudum ki ‘bir kısım aydın’ Ermeni kardeşlerden özür dilemeyi kafalarına koymuşlar ve kurdukları bir internet sitesiyle de kararlılıklarını perçinleyerek hepimi..
Günlerdir beklenen açık oturum ya da daha amiyane tabiriyle kapışma nihayet gerçekleşti ve beklendiği gibi gündemin orta yerinden bodoslama dalarak hayatımıza duhul etti…Bu duhul ediş esnasında ki..
“Derbi’nin derdi seni mi gerdi?” şeklinde soru işareti dolu bir takım düşüncelerle mamul bir iç durum karışıklığının dilime düşen payından nasiplenelim istedim… Malumunuz üzere hafta sonu oynanac..
Neresinden başlamak gerek bilmiyorum… Hayallerden mi, beklentilerden mi, yoksa verilen sözlerden mi…Farkında varmadan yaşanan aşkların kırıntılarından mı yoksa lekelenmiş gururlardan akan pişman..
Geçenlerde gazetenin spor sayfasını okurken gözüme takılmıştı… Galatasaray’ın başarılı yabancı futbolcusu Milan Baroş 'pembe krampon' giyiyormuş ya, birkaç maç ardı ardına goller atmış, işte başarıs..