Dede, Bayramı kutlamaya Sakın yalnız gitme! Ben götüreyim. Sen daha ÇOCUKSUN... İnsan yaşamına yeni bir yön verme irad..
Hani Sen, o zamanlar İstanbul’u dinlerdin ya, Gözlerin kapalı... Ve hafiften bir rüzgâr eserken… Şimdi biz ne yazık ki Burada her şeyin Hiçbir şey ol..
Düşünemiyorum, Kafamdaki imgelem Darmadağınık… Betimlemeye çalışıyorum Hiç işlevsel değil Hele içtenlik Masamda çiçek olmadan. Hak getire…
Denize arkanı dönme Sakın! Nasıl da gülümsüyor Bak, o sana Dalga dalga Döndür yüzünü bak Neler neler göreceksin… Pupa yelken Ufukta h..
Elle tuttuğun kadeh Kadeh değil Arzulu yüreklere Bir yudum, bir yudum daha Bazen küçük bir ışık Günlerce masalarda Ve, geçmek bilmez saatler… ..
179 Notası bozuk Damdaki kemancının Bam teli arar. 180 Üfürdükçe toz Ortalık duman altı Mangalda küller. 181 ..
Atatürk ne güzel söylemiş. Öyle istiyorum ki, Türk dili bilim yöntemleriyle kurallarının ortaya koysun ve her dalda yazı yazanlar bütün terimleriyle çoğunluğun anlayabileceği güzel, ahenkli..
Ben şöyleyim ben böyleyim diye diye Ona buna afra tafra, bu çalım atmak niye Kendi evinde ayranın.! Yok içesin, ne yazık ki Tahtırevan’la gidiyorsun komşuya? Su içmeye. ..
( Çocuk gözüyle ) Hepimizin arkadaşı Ormanlar ve kuşlar. Kuşlar ormanda Ağaçlarda yaşarlar. Yakmayalım ormanları Sonra yanar Bütün arkadaşlar..
Düz yazıya vurdum kendi –mi… -Mi- diyorum -zah- çıkıyor karşıma. Siz isterseniz mizah deyin. Ben suyunu biraz fazla kaçırdım galiba... Milliyet blog editörleri, hiçbir yazana ayrımc..
Milliyet Blog