Dipteki balıklar gibiyim uzun zamandır. Parıltılı renklerini, sıcak gülümsemesini hüzün yolculuğunda kaybetmiş bir balık işte. Hafif kırılganım nicedir. Ama onlar kadar unutkan değilim yazık ki. Nede..
Neydi beni sana bağlayan? Neydi hiç vazgeçemediğim? Her gidiş, bir dönüş oldu sana. Ne seninle, ne sensiz yapamadım. Sessizce girdin kanıma, damarlarıma ılık ılık aktın. Ne olduğunu bile anlayamadı..
Bu sabah yine sensiz uyandım, sensizliğin ağırlığı çökmüştü üzerime kalkmakta zorlandım, güneşin ilk ışıkları süzülürken penceremden; Sensiz bir gün daha çekilir mi bilmem? İsteksizce yatağımdan kal..
Yine seninle uyandım sensiz bir güne daha, yokluğun ne kadar da ağır bir duyguymuş meğer… Her şey beyinde biter derler ya! Olmuyor işte! Yokluğunu o kabul ediyor ama gönlüm asla… Neden bu eziyet nası..
İnsanın kendine yabancılaşması nedir bilir misiniz? Bir gün gelip, tanıdığınız alıştığınız bedenin içersinde farklı bir ruhun, gün be gün geliştiğini fark ettiniz mi hiç? Ellerinizin yabancılaşmasın..