şile bezinden bir gömlek yollarını taşıdığın bir çift kundura başında Anadolu’dan bir kasket sen memleketine ben de sana hasret hani nerde Anadolu’da bir köy mezarlığı..
sen dök ben yıkayım ben dökeyim sen yıka gözlerimizin içine gülerek baka baka karlı kış günlerinde üşüten soğuk havamızda böyle yaşıyoruz ikimiz sıcacık yuvamızda ..
MUCUR MANİLERİ - 2 tele vurdum tezene hevenk astım hezene alsın başını gitsin uymayanlar düzene * kerpiç evi kat gibi ağız burun hat gibi kostak kostak salınır..
ocak şubatı mart nisanı sokakta bunca hayvanı soğukta bunca insanı kolay mı sandınız karlı dağları kapalı yolları donmuş dalları kolay mı sandınız..
nazar olup da değseydim sana “nazar oldun da değdin" derdin bana işte bu yüzden nazar olup da değmiyorum sana maviden anlasana … *m yıldırım ..
hayat beyaz ve temiz hasta sarı ve solgun ölüm kara bir gerçek renklerin kavgası var kendi aralarında kendi rengini korur içlerinden ..
dünyada en güzel şey ne sen ne ben ne emek ne ekmek ne hava ne de su dünyada en güzel şey yaş..
güzelliğin yorgunluğuma denk geldi değilse bakmaz mıydım hiç gözlerinin rengine tam da gelmişken gözlerin gözlerimin dengine ... *muzaffer yıldırım ..
bir avuç suda ummana benzer umut ne o seni unutsun çocuk ne de sen onu unut değilse buharlaşır beslenen umut bekle gör çocuk bereket yeniden dönecek toprağ..
karşı köyün körpe danası sever anası bizim köyün sarı ineği kovar sineği karşı köyün boz tosunu yemez yosunu bizim köyün kambur devesi sakız gevesi karşı..