HASBİHAL Altın sarısı ağaç yapraklarının, o nazlı-boğumlu-kıvrımlı dallardan, tabiatın karşı konulamaz döngüsüne bir kez daha dayanamayıp, asiliği usulca yanı başına bırakıp, bi..
Cam kırıkları ile dopdolu, acılara gark olmuş yüreklerimizi; pür telaş süt beyaz bir güvercin edası ile kanat çırpıp, pır pır ettiren, alıp verdiğimiz nefes değildir aslında. Böylesi bir yanılgımız..
Anadolu’nun: aşk ile üflenen o renkli billur camların kırılganlığında, alabildiğine hassas, tarihi dokusu hayli zengin, kalplerde yaşayan şairin de kıyasladığı gibi “Havva Ana’nın daha dünkü çocuk ..
BEMAL “Kızmadım hiç elma kurduna, çünkü bıçağı saplayıp, giren bendim. O’nun yurduna.” Sunay Akın Gün bir kez daha ışıl ışıl aydınlandı. Güneş olanca renkl..
Bin bir türü ve rengi olan lalelerin, kanalların ve yel değirmenlerinin ülkesi Hollanda’da yaz mevsimi yok denecek kadar az sürüyor. Temmuz ayının ortalarında olmamıza rağmen bir kaç kez hariç, sıc..
Ne güzel. O uzun hummalı çalışmaların ardından ulaşılan nokta, tek kelime ile muhteşemdi. Ülkenin dört bir yanı demir yollar ile bir örümcek ağı gibi örüldü. Artık bu raylar üzerinde dağ, taş, dere..
Isınsa, iyice ısınsa ortalık ama, Hele geceler. Bıktım usandım üşümekten. Rüyalarımda Afrika'ya gidiyorum. Cezayir'deydim bir sefer. Sıcaktı. Alnımı bir kurşun del..
Tanrı; insanlığın kendi kontrolünün dışına çıktığını ve her ne zaman gidişatın hiç te iyiye gitmediği sezgisine kapıldığında, kullarını doğru yola getirmek için, bir talimatname misali kuralların t..
Bir kadın için bedeni ve bütün uzuvları irice idi. Yayvan ayakları, kalın parmaklı elleri, fil kulakları, burnu, kafası ve bedenin bütün tarafları tuhaf bir büyüklükte, siyaha yakın koyuluktaki göz..
Zamanın yaşlı insanlar için daha bir hızla akıp gittiği, buna karşılık yaralarının ise daha geç-yavaş iyileştiği söylenir. Şair Şükrü Erbaş ise, o güzelim dizelerinde, insanlığın bu meramına, h..