Gidiyordu…Gideceği saati ve yeri, ortak arkadaşlarımızdan öğrenmiştim. Belki de son defa görmek için onu, saatinden çok once istasyona geldim. Trenle gidiyordu. Oysa trenle yolculuk yapmasını benim ..
- I -İki üç arkadaşla beraber, işyerimizin olduğu Avrupa yakasına, vapurla geçiyorduk... Her sabah Kadıköy iskelesinde buluşup, vapura biner, yoldan aldığımız börekler, simitler açılır, tavş..
Bir ara korku filmlerinde sıkça gördüğümüz; verandada, sallanan sandalyesindeki yaşlı, kadınlar vardı ya, işte onun gibi bir teyzeye rasladım korunun kapısında. Girişteki ufak kulübenin önünde otur..
Yaprak kıpırdamıyor derler ya, işte öylesine bunaltıcı yaz gecelerinden biriydi. Yatalı iki saat olmasına rağmen uyuyamamıştı genç adam. Açık camı örten ince tüldeydi gözü. Tülün ufak bir kıpıtısıyla..
Çocukluktan genç kızlığa sadece bir kaç adım kalmıştı. Bal rengi gözlerindeki çocuksu ışıltı, zaman zaman genç bir kızın bakışlarına dönüşse de, parıltısından hiç birşey kaybetmiyordu. Göze çarpan e..
Karanlıkta yatamaz, korkardı. Kırmızı bir gece lambası vardı. Hani şu kablosuz, sadece fişi olup, prize takılan türden. Rengi kendi tercihi değildi; lambanın içindeki ampulun kırmızı olduğuna dikka..
O gece, anlayamadığım bir şekilde, avazı çıktığı kadar biri bağırıyordu dışarıda. Ev sakinleri sakince televizyon seyrederken. Kimsenin umrunda değildi, duymuyorlardı sanki. Acaba sadece ben mi duy..