Kaderimde bir destan yazılıymış meğer, Yeni yeni keşfine başladığım ve doyamadığım bir destan, İki farklı karakter içinde bir başrol… Uzun solukluymuş meğer, Gece ve..
Bir renge hapis, Bir renk içinde tüm bedenler. Şimdi yazmak mı çare, okumak mı yazılanı? Soğuk bir toprak içinde yatarken binler, Gözler bu sessizliğe çaresizce baka..
Gözlerin, gecenin karanlığında hale adeta, Saçların gecenin içinde dalgalı asi bir ırmak. Gamzen, bir fırtınanın ortasındaki yegane sığınağım. Kabuslarımın içinden çek..
Bugün bir boşluk içindeyim, Karanlıklar sarmış etrafımı. Ne senden bir haber var gönlümde, Ne senin bana haberin. Rüzgar eserken gönlümde, Kanayan bir pınar ..
Bir garip kuş misali… Yaralı bedenlerin verdiği acıların tarifi, Yankı bulurken doğanın nazarında, Gökyüzünde yankı bulan seslerin adı, Yaşamın izlerinde saklı… ..
Dışarıda yağan yağmurun sesi, Bir şeyler fısıldıyor cama vururcasına. Havada nemli toprak kokusu, Karışmış yağmurun suyuna… Usul usul yağan yağmur… ..
Nedir duyduğum ve tekrar eden bu sesin adı? Ne anlatıyor? Neyi dillendiriyor? Usulca yanıma yaklaşan fırtınanın habercisi mi yoksa? Huzurla yıkanmış ruhumun esiri…
Bir çiçek tutuyorum ellerimde… Sonbaharın yaklaştığını haber veren küçük bir çiçek. Solmak üzere oysa. Ellerimin arasında bütün güzelliği ile son kez bakıyor bana. ..