o, bu, şu değil ötekiler hiç değil sadece sen artı ben faili belli mi belli afili iki beden eşkali aşk için sorgusuz, sualsiz tek..
astarsız insan kırılganlığı, dilsiz mezar taşıyım giyinmesini bilmeyen asi bir kışım belki de aklım körfezinde boğ transparan ya..
tüm kıyametler üzerime kıyafetken sana nasıl soyunur, bize nasıl ölürüm ben… bir tutam ağız, çokça küfür mezatıyım ..
her umut bakire bir tuval zannetse de kendini çocukluğunu ertelemiş ergen bir resimdir hayat… gece kadar kaldırım, vardiyası kadar kirden pasteli..
ne zaman kapımı çalsan istisnasız her seferinde ilk sefer gibi yine, yeniden bir heyecandır beni benden sürükleyen ..
ne zaman kapımı çalsan istisnasız her seferinde ilk sefer gibi yine, yeniden bir heyecandır beni benden sürükleyen ve her seferinde sanki yeniden ..
ne denir ne denebilir ki cebinde gece biriktiren yoksul bir düşe… aklımız iblis fikrimiz insandır ölüme nefes verdim duy dünya gün gelir… gün gelir e..
ey aşk, ilişme, yorma, sorma gayrı bilmez misin halim nicedir gam toprağı zardır yüreğimin meyvesi ham sonrasıyım sadakatsizliğinin ki kalanım bir tutam can, emanet..
yanmasını bilene en sıcak renktir mavi... deniz gecedir gece yanası, dalgalanası üryan mavi saten bir kumsalda yüzmektir sevişmek ve sevgilinin mehtabından dudak dudak yakamoz..
şiir sandık oysa kendimizi nokta ile başlayan cümleymişiz meğersem… mum yaktım uyan ey kendim görmüyor musun hala yeşil gözlerin hala s/aklın tuz, fıtratın den..