Bloklarda yemek yazılarını okudukça…1975 yılı Eylül ayıydı. Yaz tatili izninden yeni dönmüştüm; okulların açılmasına az bir zaman kalmıştı. Yaz güneşi alıp başını gitmemişti henüz. Sabah kahvaltıs..
4, 5 yaşında oğlum; huysuzluğu üstünde. Yüzünü yıkamak istediğimizde, soğuk ise hava bir de; sitem eder; "sıcağımı alıyorsun" der. Keyfi yerindeyse eğer, "sıcağımı vereyim mi?" diyerekten kucaklar ü..
Anlatabilir miyim?... Bilmiyorum…Yazabilir miyim? Bilmiyorum… Yazmak zorunda olduğumu biliyorum, sadece o kadar.Web de uzun yazılar okunmaz; kısa bir yazı da onu anlatamaz…Sadece ona karş..
İlkokul birinci sınıftaydık farklı sınıflardaydık. Okulumuz o şehrin en varlıklı ailelerinin çocuklarının da devam ettiği bir okuldu. İçimizde en cesaretli olan oydu. Sürekli bana sataşan, horlayan ço..
Kayıp ve suçlu (5)Sait Faik’in Medarı Maişet Motoru (Birtakım İnsanlar), öyküsünü bilirsiniz; yanlış anımsamıyorsam bu öyküsünde, öykünün kahramanı verimsiz taşlık dağ eteği araziyi, emeğini ha..
Kayıp ve suçlu (6)Ne kadar da güzel elbiseleri vardı ve ne ciciydi; ve de kendilerinindi.Bizim kendimize ait elbisemiz hiç olmadı… Yanılmıyorsam pazar günleri banyo günümüzdü; ne olursa ol..
Kayıp ve Suçlu (7) Anımsadığım 1973 yılıydı, Türkiye’ ye yeni başlayan tv yayınları nedeniyle televizyon gelmişti, çok lüks bir araçtı ve statü göstergesiydi; öylesine ki, şehir merkezinde,..
Kayıp ve Suçlu (4) Sümer Ezgü ve o aynı kişiye baba derdi; ama kardeşi değildi. Ben, biz, o hepimiz Sümer Ezgü ile aynı kişiye baba derdik; aynı kişiye aynı sözcükle hitap etmekten öte yakı..
Ağlar mıydı? Bilmiyorum; ağladığını hiç görmedim… Güldüğü anlar olurdu elbet; en çok gözlerinin içi gülerdi; Eşek kadar güzel gözlüydü ve eşek gözlüydü…“Katıla katıla gülme”nin yabancı tanığıydı o. Gü..
Benim açımdan yoğun ve yorgun bir hafta geride kaldı.Fotoğraf çekmek, bana çevremi daha bir dikkatle izlememi sağladı. Bakmak, görmek farkı gibi...Objektif gözüyle çevreye bakmanın zihni bu yönd..