İşlerimin yoğunluğu nedeniyle, uzun zamandır özel siteme gelen mesajlara bakamıyordum. Dün akşam bilgisayarı açarak, bir şeyler yazanlar var mı diye posta kutusunu baktım. Birçok mesaj vardı. Ama içle..
Dün İzmir'de tam bir bahar havası vardı. Saat 16'dan sonra işyerinden çıkıp, kendimi kırlara atmak geçti içimden. Arkadaşım da benim gibi düşünmüş olmalı ki, “Hadi arabaya atlayıp kırlara gidelim, ”..
“Yaşlı Söğüt Ağacı” adlı dizi yazının (İntak) yayımladığım bölümlerini yeniden okuyunca birçok hata ve eksikler olduğunun ayırdına varıp, burada yayımlamaktan vazgeçtim. Devamını bekleyen arkadaşlarda..
Doğu Anadolu, Allah’ın yarattığı, siyasilerin unuttuğu, doğanın acımasızca bunalttığı bölge... İnsan olarak değil de, seçim zamanlarında oy olarak sayılanlar... Derileri kuruyup kemiklerine yapışanlar..
Dün gece yüreğimle bir söyleşi yaptım. O benden memnun değil, ben de ondan... O beni üzmemek, kırmamak için alttan almaya çalıştı, ben de onu. Birbirimizden başka bizi anlayan kim var ki! Onun sayesin..
Sabahları günaydın diyerek gülümseyen insanlar nereye kayboldular! Sokakta gördüğüm herkesin suratı asık, gözleri fersiz...Çocuklar azarlanmamak, terslenmemek için büyüklere bir şey sormaya korkuy..
Serçenin öyküsünü bilir misiniz?Kaza mıdır, kundaklama mıdır bilinmez; doğanın çiçek açtığı, insanın, hayvanın soluk aldığı, börtü böceğin yurdu ormanda yangın çıkar. Çevredeki göletten ormana..