''Merhaba. Nasılsın ? '' soruma, birkaç saniye geçtikten sonra, ''doğrusunu söyleyeyim mi ?'' diyerek cevap verdi. Yorgun, üzgün, dalgın, konuşmakla konuşmamak arasında kararsız kalmış hali vardı sözl..
Kulağımda aynı nağmeler, gözlerimin önünde o hüzün veren sahne var her hatırladığımda o günü, dakikaları yeniden yaşadığım. Öyle bir his ki, aylar öncesinden başlayan hazırlık dönemini, verilen emeği,..
13 Nisan 2007 gecesi yola çıkışımızla başlamıştı saatler sonrasının coşkusunu müjdeleyen tarifi kelimelerle ifade edilemeyecek heyecan. Gün öncesinden belli olmuştu otobüslerde, mola yerlerinde çekile..
Baharın müjdecisi Nisan başladığından bu yana, daha çok hissediliyor uzaklardan gelen portakal çiçeklerinin mis kokusu. Şimdilerde apartmanlar, iş hanları bulunan portakal, limon bahçelerinin yerinde ..
Bir 27 Mart Dünya Tiyatro Günü daha geldi geçti, sorunların değersizliğin, anlaşılamamanın gölgesinde. Bu 27 Mart'ta da tiyatro'nun önemi anlatıldı, sanatçıların artarak devam eden şikayetlerine ye..
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı için ayağa kalktığım anda daha net gördüm karşımda duran posterden canlıymışcasına parlayan mavi gözleri. Çakmak çakmak bakarken hafif bir tebessüm vardı yanaklarında. S..
''Benzemez kimse sana, /Tavrına hayran olayım / Bakışından süzülen/ İşvene kurban olayım.....'' ne güzel söylüyor, detone seslerin kirliliğine alışmak zorunda kalan kulaklarımıza bayram ettirircesin..
Sessiz sedasız içeri girişinden, ses tonundan, her zamanki neşesinin olmamasından farklılık olduğu hissedilmişti. Yanaklarından eksik olmayan tebessümün yerini hüzün almış, gözleri şişmişti duyulmayac..
''Sevgililer Günü''ydü, aylardır hasretle beklenen yağmur, gökten boşalırcasına yağarken. Sevgililer Günüydü, mahalle ve muhitin en büyük çiçekçisinin çırağı, bazen tek gül, bazen demet demet çiçekler..
''Çok ileri bir tarihte / Çok yaşlı olarak /Sessizce ayrılmalıyım/ Kimseye pek gözükmeden/ Ve kimseyi rahatsız etmeden...'' diye başlıyor, Newyork 1995 tarihli şiirin ilk dörtlüğü. 12 yıl önce, kimbil..