İçimde yaprakları sararan bir ağaç… İçimde kederle sarıp sarmalanmış bir sevda… İçimde bitmek tükenmek bilmeyen bir öfke… Kelimelerin anlamı boğduğu, Sahte kişiliklerin gerçeği ka..
Ben... Bin parçayım… Hücrelerim senkronize hareketlerini kaybetmiş… Bir hikâyenin iyi kalpli prensesiyim…Ya da gerçekte var olmayan bir dünyaya dalıyorum.Saçlarım gibi hayat… Dümd..
Şimdi gecenin en sakin, en huzurlu vakti.Şimdi tüm kelimelerin sustuğu, tüm seslerin kesildiği, hatta nefes alışverişlerin bile azaldığı an..Şimdi sessiz akan suların gürüldediği, şimdi içine ..
Sıcak asfaltın üzerinde yalın ayak yürüyor gibiyim… Ben seçtim bu yolu, biliyorum… Dönüp ardıma bakmıyorum… Baktığım zaman, görmek istediğimi görememekten korkuyorum. Gözyaşlarım buhar oluyor asfaltı..
Gecenin orta yerinde… Yatağım bana dar, yatağım ateşten bir çember… Düşüncelerim kemiriyor, hiç durmadan aklımı… Göz kapaklarımın kapanmamak için direniyor, kirpiklerim keskin uçlu iğneler gibi… Hava ..
Ellerim bana ait değil gibi… Gözlerim, saçlarım, ayaklarım bana ait değil gibi. Emanet duruyor sanki üzerimde. Ellerime hâkim olamıyorum. Kendiliğinden yazıyor, öfkeli öfkeli kelimeleri. Ayakları..
Başını ellerinin arası almış, düşünceleri karmakarışık… Belirsizlikten olsa gerek, sıkılmış bir ifadeyle bakıyor etrafına… Hayat, O’na tahmin ettiğinden fazla seçenek vermiş olmalı. Ya da gidebileceği..
Dağıldım… Toparlanma vakti çoktan gelmişti de ben küçük bir düşe dalmıştım. Ondan bu umursamazlığım. Ondan bu şaşkınlığım ve ondan bu saçları darmadağın, yüzünde muzip bir gülümseme yerleşmiş çoc..
Hani insan bir zırh yapar ya kendine. Hani birde maske takar ya yüzüne. Hani güvenmez ya hiç kimseye. Hani çıkarıp koymaz ya yüreğini kimsenin ellerine… İşte o zaman kırık düşler sarmıştır ruhumuzu… V..
Diyor ki; Kış geçti..Bahar geçti. Yaz geldim diyor kaç gündür…Oysa yüzünde kıştan kalan keder…Bahardan kalan yorgunluk…Ve hiç bitmeyen durgunluk var…Gülümsüyorum sadece ve diyorum ..