Gece, kimi sever geceyi, kimi korkar, kimi gündüz de korkar fakat gece daha çok korkar. Vapurdan iskeleye inen aceleci yolcuları izliyorum! Yok yahu, ne vapur var, ne iskele, deniz ..
Gökyüzü yine gri, denizi, tee öteleri görebildiğim portatif iskemlede sanki mevsimlerden yazmış da hava çok sıcakmış gibi, sırtıma tüm gücü ile vuran rüzgara inat, şortum, parmak arası terliklerim,..
Akşamları hala serin oluyor, uzun kollu gömleğimle oturuyorum balkonda. Ah ne yazsam ne yazsam? Geçen hafta gecenin bir yarısı tekneden (küvetten hallice) nasıl düştüğümü uzun uzun ..
Teknenin su almaya başlayıp yavaş yavaş mavilikte kaybolduğunu, gemisini en son terk eden kaptan edasıyla denize atladığımı, adaya kadar yüzdüğümü ve ıslak elbiselerimi güneşte kurutmak için incir ..
Size de olur mu bilmem bazen ocağın üzerinde unutulmuş düdüklü tencere gibi hissediyorum, sebepsiz bir iç sıkıntısı, ay telefon çalacak kötü bir haber mi gelecek endişesi, boğazıma düğümlenen yumru..
Mudanya'da bir çay ocağı, denize yakın, sabahın erken saatleri Müzeyyen Senar çalıyor, bahar, gelişi güzel serpiştirilmiş sandalyelerden birine oturuyor, çay istiyorum, az önce yoldan geçen birini ..
Anahtarları avucumun içine sıkıştırıp;" dönene kadar ayda bir defa gidip odaları havalandırsan yeterli" deyişinin üzerinden neredeyse iki yıl geçti...Aman bir şey kaybolur üzerime kalır diye düşüne..
Dinlediğim bir şarkıdan, okuduğum bir şiirden, bir kitaptan, izlediğim bir filmden, gölgesinde, kuytusunda kaybolduğum bir Ara Güler fotoğrafından sonra ömrümün sonuna kadar damağımda kalmasını ist..
Elini uzatsan dokunuverecekmişsin hissi veren ada yönüne atıyoruz oltalarımızı, aylardan nisan, mevsimlerden bahar... Ormandan topladığımız odunları çam ağaçlarının etrafına dökülen kozalak..
Seksenlerin yabancı şarkılarını dinliyorum arabada kafam dağılıyor, bu günlerde yeni olan ve gündem ilgimi çekmiyor...Şarkıları ilk dinlediğim zamanları hatırlamaya çalışıyorum. Kopuk kopuk siyah, ..