Guguk kuşlarının benim gözümde çok başka bir yeri vardır.. Ta öteden beri hep gözlemlerim.. Erkeği ile gaga gagaya öpüşmelerini, birbirlerine kur yapışlarını.. ''guguk guk.. guguk guk.. diye şirin ..
Kaç çocuğun var diye sordum, işaret parmağını göstererek; - Bir çocuğum var, dedi. - Sadece bir çocuk mu, dedim. - Yook dedi; güldü, utandı, eliyle ağzını kapadı. ..
O'nu ilk gördüğümde,evinin önünde..sokak kapısının yanında dikiliyordu..elinde içi kül dolu bir soba kovası vardı.. kovayı çöpe boşaltacaktı besbelli..elleri yaşlılıktan titriyordu..dikilip seyrettim ..
çok uzağa gitme.. git de; bana çok uzak olma! ol da, yanımda hissettir kendini.. vedalar ağlatır beni... ama sen ağlama! ben senin ardından bakarken, sen arka..
"merhaba" dedim gülümseyerek.. O da tüm canlılığı, sevimliliği ve güler yüzlülüğü ile bir "merhabaa..." çekti uzuun uzun... "ben sema" diyerek elimi uzattım. Elimi t..
Taptaze dupduru bir sabah. Gece bir önceki günün izlerini tamamiyle silmiş. İnsanların kirli ayakları, elleri ve ağızlarından taşan ne varsa henüz yere düşmemiş, kirlenmemiş.
Yapayalnızdı... Eşini kaybedeli çok olmuştu... İlk zamanlar arayış içinde olsa da sonraları vazgeçti... Kabullendi yalnızlığı, hatta sever oldu. Evde ken..
Böylesi bekleyeni ilk defa gördüm. Tuhaf, Korkulası bir bekleyişti onunkisi... Her gün aynı yere gelir, hiç kımıldamadan, yorulmak nedir bilmeden dikilir dururdu ..
Mışıl mışıl uyuyordum. Ne olduğunu anlayamadan sarsılmaya başladım. Annem durmadan sağa sola hareket ediyordu... Hiç böyle şeyler yapmazdı annem... Gün boyunca elini karnına koyup ..
Kör bir balıkçı ağ atıyordu denize... İlmekleri kaçmış ağa Kör balıklar tutunmaya çalışıyordu. Dalgalı denizde hepsi başka bir yere savruluyor, Birbirlerine ulaşamayışlarının..
Milliyet Blog