Öyle zamanlar vardır ki saniyelerin bile saat temposunda ilerlediğini sanırız. Doğum’u bekleyen aile bireyleri, ertesi gün kızının düğününü görecek annenin bir akşam önce kına gecesine yarı ağla..
Ne kadar ben merkezli bir ülke haline geldik. Varsa yoksa türban, açılışlar, kutlamalar. Külhanbeyi karışık laf sokmalar. Kendi içimize gömüldük kaldık. Paparazzi programı gibi haber programı izl..
Bir kişiyi vücut yapısına, göz şekline, rengine, saç rengine, mesleğine, eğitim durumuna akla hayale gelecek ya da gelmeyecek kadar çok çeşitli şekillerde tarif edebiliriz. Tüm bunlar bir insanın katm..
Sonbahar aylarını hüzün mevsimi geldi diye düşünürüz. Bazılarımız bu mevsimi tek başına yaşar, geçiştirmeye çalışır, sessizce. Hüzün, sarıp sarmalar. Pırıl pırıl güneş altında bile içimiz hüzünle..
Yüzyıllar boyu süregelen bir sömürü düzeni vardır. Halkın ekmeğine yiyeceğine, malına, mülküne göz dikmek, bunları zorla halktan almak. Halkı aç ve sefil bir yaşamla baş başa bırakmak. Bu sömürü yılla..
Başbakan “Kefenimizi giydik de geldik” diye yazıklanıyor meydanlarda, açılışlarda, mitinglerde . Ağlıyor, ağlatıyor. Yürek bu, dayanmıyor, dayanamıyor…. Başbakan rest çekiyor, Kara Kuvvetleri Kom..
Karşılaştığımız herhangi bir olay, duyduğumuz bir söz üzerine olayı yaratan, sözü söyleyen kişiyi bulup yüz yüze konuşmak, olan bitenin hesabını sormak isteriz ki bu da çok doğal bir istektir. En azın..
Değişik zamanlarda, yerlerde başlık olarak yazdığım cümleyi duymuşuzdur. “Sen benim kim olduğumu biliyor musun?”. Bu sözü söyleyen kişi karşısında düşündüğüm ilk şey “Kimsin sen? Söyle de bilelim” sor..
Vücut hatlarını saran transparan kumaş, uzun dalga dalga siyah saçları rüzgarla birlikte savrulmaktaydı. Okyanus gözlü, dolgun dudaklı kadın dalga seslerinin eşliğinde yavaş bir o kadar da vakur adıml..
1920’li yıllarda ABD’de savaşın sonlanmasıyla birlikte içki yasağının da patlattığı çeteler ya da o zamanki tabirle gangsterler devreye girdi. Ayakta kalmak,egemenlik kurabilmek, insanları sindirebilm..