aşk üzerine... kalp iki kırık kalp; kendisini onarmaya çalışan hayat iki ayrı..
fısıltıasla bilmeyeceksinne sevginin fısıltısını ne yorgunluğun mırıltısını.henüz yaşanmamış bir mevsimdebir evet, bir belki, bir hayır arasında bocalarke..
Dalgalar gecenin sessizliğinde çakıl taşlarından süzülerken, aklıma tünemiş bir sen buldum. Ya o denizin köpük köpük dalgalarını tahta iskeleye çılgınca vurup tekrar denize süzülüşündeki kıskançlığı...
alışkanlıklarımgözlerinden süzülüp anılarına düşecek,bir damla gözyaşı yerine,ufka düşmüş bakışlarında gizlenen, alışkanlıkların olmak isterdim. gülüşlerindeki sahtelikler ..
İstanbul ve İzmir... Şımarık ikizler ve sonrasında satırlara düşenler. Büyüleyici, anılarla dolu iki şehir, sadece bu kadar mı? Elbette değil. Tadında kalsın düşüncesiyle bir kısmı ve dedim ya..
Bazen yaşamın bir noktasında asılı kalırsın, anılarınla, düşüncelerinle bir başınasındır. Ve kopamazsın o andan, yaşanmış anılarda takılı kalır gözlerin tıpkı bir film şeridi gibi... kopamazsın.
kadrajdaki gülümsemen... Renkli hayallerin siyah beyaz düşleri ruhunda adım adım gezinirken, şarkılarla unutulan “özlem” başlar, gülümsetir… ..
"34 ncü kentin masalcısı…" Geç kalan bir başlangıcın Eski bir çocukluk düşüydük Özlemezsen koptuğum, Özlediğinde daha çok sevdiğim Sen, 34 ncü kentin masalcısı
nefesim kesilirdi gelirsem ne yapardın? bir gün gelseydin, gelebilseydin ne yapardım? mutluluğumu yansıtamamamın şaşkınlığı gözlerime yansırken sen o..
Kadın... Loş bir balıkçı meyhanesi... duvarlarda küçük dörtlükler etrafta balık ağları masada koyu bir sohbet rakı üzerine, dostluk üzerine. Karşı masa...
Milliyet Blog