Talip Apaydın bir öyküsünde, demli çaya benzetir Eylülü. Demli bir bardak çayın buruk lezzeti vardır onda. Hayatının sonbaharını yaşayanlar, yaşamın imbiğinden geçmiş duygularıyla yudumlarlar o ç..
Kur’anda insanın Rabbin “Ol” deyişiyle can bulduğu anlatılır. Yuhanna’nın İnciline göre de önce “Söz” vardır. Musevilik inancında ise söz, yaradılıştan önce vardı ve her şey sözle yaratıldı. Mısır ..
Gülümseyişinin ardındaki hüznü belli etmek istemese de sonbahar, baştan sona hüzün giymiş bir kadın değil midir aslında? Hüznünü makyajıyla gizlemeye çalışması ondandır. Ve ondandır, sonbaharın çok..
Ve yaz bitti. Ve yine sonbahar… Tuhaf bir melankoli sarıyor içimizi. İncecik bir sızı duyuyoruz, jilet kesiği gibi. Kırk katıra yüklemek isterken hüzünlerimizi,yüreğimizin payına kırk satı..
O gece Bedri Rahmi, “Karadut” şiirini okurken gözyaşlarına hakim olamamıştı. Elbette bu akan yaşları salondaki herkes görmüştü. Ve herkes biliyordu o gözyaşlarının nedenini. Hemen yanı b..
“Nedense her zamankinden başka bakıyordun bana. Sonra usulca dedin ki; ‘İlk kez bir erkeğin tenine dokunma isteği duyuyorum içimde.’ Benim için yaz başlamıştı. ‘Dokun öyleyse,’ ded..
“Bi lodos lazım şimdi bana, bi kürek, bi kayık Zulada birkaç şişe Yakut, yer gök kırmızı…”* Aslında şarkıdaki gibi yapmak lazım; bir kayıkla Marmara’ya açılıp uzaktan seyretmeli İstanbul’u. ..
“Yaşamı sevmekle birlikte, ölüme alışmak da büyüyor gelişiyor. Güzellikler kazanıyor. Bu sevgiyi nasıl rahatlıkla uğurluyorsam, yaşamı da o denli rahat, o denli güzel uğurlamalı…” * ..
Üniversite yıllarında sular seller gibi Sartre okurken, bir arkadaşımın Albert Camus’nun kitaplarını tavsiye etmesiyle tanıştım onunla. Hayatımın anlamını sorguladığım, o devrin siyasi ortamındaki..
“İnsanoğlunun üç meselesi vardır,” der, La Bruyere. “Doğmak, yaşamak ve ölmek. Ama o doğduğunu hatırlamaz, ölmekten korkar, yaşamasını bilmez!” Bilmediği bir şey daha vardır, yaşamakla ölmek arasın..