Eskiden Misafir odaları vardı ya Tozlu, loş Bu odaya Penceredeki Amerikan bezinin Küçücük deliğinden Sızan Güneşsin ..
Çapasız bir gemiydin Kıyılara aldandın Rüzgar dalgalar Seni bırakır mı sandın ..
Bilir misin yatağı değişmiş bir dere alıp götürür ne varsa çamura bulanır her şey ne can ne canan kan rev an ..
Yılın en uzun gününde Sesimin yankısı bile yok Yalnızlıgı Damağıma yayıp dilimle Bir çatal kavun Bir yudum rakı Yuvarla gitsin Mesele ..
Sen küçük adımlarla gelip Usul usul çözüyordun buzlarımı Ve ben Sen gelinceye kadar Hiç hissetmemistim bu kadar üşüdüğümü ..
Kız Kulesi bir de sen Akşam güneşi vurmuş Alev alev yaymışsınız saçlarınızı yüzüme Tutuşmuş içim Ne Sultan Ahmet ne Ayasofya'da bir Güvercin Kız Kule..
sisler içinde bir çandı karanlıklar içinde bir ışıktı ismin döndü durdu dilimde büyüdü sönmüş ciğerlerim açıldı kapanmış gözlerim ilk nefesim ismin ..
Şanslı bir adamımyelkenlerimi şişiren bir rüzgardeniz saçların boyunca yol alıyorumşanslı bir adamımyağmur sonrası bir ebem kuşağıaydınlık gözlerin boyunca yol ..
ne zaman dudakların büzüşse çenende iki gamze iki yanağında iki damla iki avucumda iki kor ..
kutupların gün eşiydim gölgesiz olmadı aşk..