Yine bu sabaha hepimizi derinden sarsan, üzen ve ürküten bir çatışma haberi ile uyandık, Hakkaride geceden başlayan çatışmanın bilançosu sabaha bomba gibi düştü, rakamlar net olmasa da 26 gencecik ..
Çöpçülerin küreklerini sararmış yapraklar doldurmaya başladı, sarı sıcak yaz günleri veda edeli çok oldu, rüzgar davetsiz bir misafir misali penceremi tıklayalı beri yüreğime yine hazanlar üşüşmeye..
Ne yazık ki şiddet tüm kuralsızlığı ile bu topraklarda hala saltanatını sürdürmekte, her gün yeni ölüm haberleri gazete sayfalarına,televizyon ekranlarına düşmekte, her geçen gün başka başka ocakla..
Mit ve PKK arasındaki gizli görüşme kayıtlarının internete düşmesi ile anlaşılıyor ki artık devletin içindeki egemen güçler de Kürt sorununun silah ve baskı ile çözülemeyeceğini anlamış bulunmakta..
Hayatı sorgulamak mı istiyorum, yoksa çıkmaz sokaklarımdan kaçmak, kendimden kaçmak, veyahut pusuya yatmış yalnızlığımı alt etmek mi istiyorum bilmiyorum ama bildiğim bir şey var ki; o da kendimden..
ağlamışım, üzülmüşüm kendime, kahretmişim kadere, sevmişim -sevilmişim, ne çare? sisler kaplamışken yüreğimi, sönmüşken tüm ışıkları..
“bütün dünya buna inansa, bir inansa hayat bayram olsa insanlar el ele tutuşsa, birlik olsa uzansak sonsuza…” Şarkının ana vurgusu bu; ”hayat bayram olsa!...”diyor ..
Önce Kürtler ABD ‘nin desteği ile eli kanlı Irak diktatörü Saddam Hüseyini devirip iktidarına son verdiler ardından Tunus halkı kendi diktatörleri Zeynel Abidin Bin Ali nin diktatörlüğüne son nokta..
Bir büyük sınavdan geçiyoruz, bir büyük korku tünelinden; ülkenin dört bir yanında gün gelmiyor ki ölüm haberi gelmesin, her gün gencecik fidanlar “adanmış” birer kurbanmış gibi bir bir, toprağa..
“Dondurmammm…. çocukları kandırmammmm!......” bu sesleniş her sıcak yaz gününde kulaklarımda eski bir muştunun tezahürü gibi tekrar tekrar kendine yer bulur. Yoksul bir Kürt kas..