Salıncakta bir kadın… Zamanın içinde, zamanın dışında… Tik tak, tik tak… Boyutsuz bazen… Varla yok arasında… Kadının içinde bir yol… Yolda bir ağaç… Ağaçta bir salıncak… Tik tak, tik tak…
‘’Bir gün herkes hak ettiğini yaşar.’’ Öyle mi gerçekten? Zaman zaman bu sözün doğruluğuna inanmak ihtiyacımız öyle artar ki… Haksızlığa uğradığımızı düşündüğümüz anlarda en çok… ''Bedd..
Canını yakabilirim fırsatçı bir kelimenin, susarak. Haşin bir cümleyi hapsetmek için dudaklarımı kilitleyebilirim. Ya da saklayabilirim, avuçlarımı kanatan özlemi. Toprak kokusuna doyurab..
Kadın dedi ki :’’ Benim rengim mavi. Mavide saklıyım, bulana aşk olsun.’’ Adam sustu. Gözlerinin rengi maviydi. Küçük, istikrarlı dokunuşlarla yonttu kendini adam, suretinden. Aşkta..
Düşüme düştü aylak bir umut. Nerden baksam güvenilmez. Kelimeleri yaya yaya konuşan yalancı bir satıcı gibi. Ne çok isterdim aldanmayı oysa. Ne de olsa umut işte… ‘’Bazen şu bilincimi taşla..
İçinden geçtiğim dünyaya bak! Nasıl da umursamaz ve kibirli… Benim için üzülmesini beklemiyorum elbette. Yas tutacak bir avuç sevenim vardır kanımca. Hem, maviden kızıla döneli çok ..
Ekim’in en sarı hali ve iyiden iyiye soğumaya başladı hava… Yan yana yürüyoruz. Ben üşüyorum. Uzansam eline, tutsam… Isınacağım, biliyorum. Ama umursamaz, anlamaz hali öyle bariz ki… Küçük düşerim...
Küçük şeyleri kafama takıyorum fazlasıyla. Siz… ? Mesela; halıya çay mı döküldü, bulaşıklar makineye hala yerleştirilmedi mi, saçıma bugün şekil veremiyor muyum? Tabloya dışarıdan bakıyorum..
Son günlerde, bundan 10 yıl önce de büyük bir zevkle dinlediğim Azam Ali’yi dinliyorum. En çok Niyaz albümündeki şarkılarını seviyorum. Niyaz, aynı zamanda grubun adı… İşe gidip gelirken, bu müthiş..
Nereden baksam biraz eksik, biraz kırılgan… Çocukluğum… Uzun, örgü saçlarında beyaz kurdele, siyah okul önlüğüne kondurulmuş beyaz dantel yaka, geniş alnına düşen perçemi ve onu ayakta zor tutan gü..