Yumsun sözlerime yaslanıp gözlerin, Ki, sabah nedir bilmesin ninnilerde… Zindan sarhoşluğu gün ortasıBir ben olayımBir sen olayımBir güvercin göğsü çırpınışındaBordoya çalmış..
yalın ayak geçtimırak sandığım onca yılı...ürkmüş serçe gibiatı mesken tutmuş sinekve cırcır böceklerinin hiç bitmeyenağustosları kadar...ne vardı böyle..
Gece Çöl Ve kumların hışırtısıyla Bir akrepti İz bırakmadan yürüyen… Günü kandil yapıp aydınlatsan geceni Silersin elbet, Ama sadece gözlerinden… Biliyorum
yüreği ağzında her günün her güne kan çanağı yatar gece... yağmurla birlikte sustu yaprakların şarkısı ağustos da değil yok zır zır böcekleri ay da yok büyük siyah bir çe..
Biliyorum Benden sonra da kuzeyi gösterecek kutup yıldızı Asit yağmurları yakana dek düşündürecek rodin Ve hurma kuruları dağıtacaklar Dağıtır gibi günahları Ve yüz yüzeyken..
ağıtları bayram yapan dünlerdenbayramları ağıt sayan günlere gelmişiz...gün vuruyor insansız duvarlarınayakar gibi evlerin...böğüre böğüre yokluyor yalnızlıkuğrun uğrun dil..
Ne çok yol var yürümeyene çok ayak izine çok ruhu var insanınengerek çiyankarınca dizi dizi... evet doğruyduparlıyordu ylıdızlar kadarve vadiler kadar kuşatma altınday..
Ah canımkirpi bile olsam burnumun dikeni yok...göğeren ekinlerin arasından geçtim hep, saplamadım dikenim...vaktiyleçiçeklerin üzerineve böceklerin<..
Ağır bir pas tadı var dilimde San ki, bir masa, bir sandalye San ki, sarkan spot ışık San ki, ellerini masaya yaymış bir adam San ki, ellerini göğsünde kavuşturmuş Kapıd..
Kadınların neden kocaman gözleri vardı İyem in resimlerinde… Işığı emmiş Başağı biçmiş Terini silmiş yemenisinin bir ucuyla… Sofrayı ilk kurmuşta İlişmemiş hiç örtüsüne