Oturup uzun uzun anlatmak isterdimAma hiç uzun uzun anlatacak kadarUzun uzun kalmadım bir yerde… Gocunmadım da seğirtip geçenAkşama birden bire…Sabahı anidenOlduran yıldızlara..
Çardan arta kalan kana düşmüş bir kalpak… Ve milyonların kara bir bıçak gibi saplanan tehcir izleri… Volga nın suları sen akıyor Anuşka… Ben seni milliyetsiz sevdim… Sever gibi..
Bulvar şenliklerinde bir fener alayı, Gölgeler gibi takip eder Meşaleler ellerinde… Hala sıcak etime temas eden Akan ne… Ne tufan… Ne kan… Çoğalan heyulaların ürkü..
Neydi son konuşmalarıHelallik mi… Varsın şimdi kınaları kurumasınKanlı elleri düzenin… Memleketimin vardiyalı zencileriIşıkla bakın artık sevdiklerinize Bir mezardanBir ..
Kader her zaman yazılır Ötele… Rakıya düşmüş anason kokulu Yalpa günlerden, Mavi beyaz resimler çizelim bu gün… Alınmış nefeslerim vardı Yekünden düşmüş sözlerim
Papatya kokulu kırların sarı gülüşlü kadını avuçlarından kan damlıyor… Sildim kara tahtadan beyaz tebeşir lekesi gibi adını anuşka… Yüreğim sana ağlıyor… Baharleyin<..
Söylüyorum söylüyorum Yüzüme bakıyorlar… Sanki ölü bir dilden çıkıyor sesim… Ne kadar Hititli varsa toplansız… Ne kadar Urartu… Ne kadar frigli… Gelmesin Lidyalılar… ..
Sarısına kara çaldım güneşimin bu gün Kırdım güvercinlerimin kanatlarını… Evlat kahrı görmüş ana gibi mahzunum Dokundukça etime, sızlar kalemim… İki kelimenin arasına sıkı..
''dağlarına bahar gelmiş memleketimin'' Serin yayla sularıyla yuyupta bi güzel Orman gülü yüzünü Yekindi burcu burcu çay filizleri Mavisine ak doğanlar sürüm sürüm kol kanat… ..
Kalın ağaçlar vardı bu ormanda Küçük yapraklarından utanan Her sonbahar hışımla silkeler üzerinden Timsah gözyaşlarıyla sularlardı ardından. Vedaları soğuk olurdu… Eşgali be..