Gözlerini açarsın ve oturma odasına doğru giderken saate bakarsın. Sabahın dördünde pencerenin açık olduğunu görürsün. Pencerenin üstüne çıkarsın. Kambur bir vaziyette, çıplak ayaklarınla o pvc’li..
Kur’an’ın şifreleriyle kafayı bozan arkadaşın programını izliyorum. Asabi ilahiyatçımız Yaşar Nuri Öztürk konuk. Basireti tutulmuş, programa ne katkısı var, diye düşündüren kadın moderatörün tedi..
Millet olarak “uzman” kelimesine bayılırız. Acayip bir saygımız vardır. İsminin başına “uzman” ı yerleştirdin mi, al sana saygı, hürmet, kafa selamı… Ve bu uzmanlardan çok vardır memleketimizde…..
Hıhı… - Günaydın… - … - Mahir, günaydın dedik… - … - Mahirrrrr! Gün diyorum, aydın diyorum… - Ben daha kalkmadım. Ne günaydını… (İftara doğru… Huzura doğru gibi..
9 yıldır muhafazakâr bir iktidar var ülkemizde ama muhafaza edilmesi gereken çoğu şeye dokunmaz AK Parti hükümeti. Bunların en önemlisi Diyanet İşleri Başkanlığı ve camilerdir. Geçen yıl çıkardıkla..
Sizi bilmem ama ben Ramazan ayı geldi mi tedirgin olanlardanım. Ağız kuruluğu, nikotin eksikliği, cümle sayısının azalması, imanın zayıflığı gibi nedenler bu tedirginliğe örnektir. Bu tedirginli..
Eskiden, “sanat için” ibaresi çok tartışılırdı. Sanat için soyunurum, sanat için kavga ederim, sanat için gol atarım, sanat için çayı şekersiz içerim. Yapılan her tırıvırı olaylar sanata bağlan..
Bazen bir dost, bazen bir sırdaş, bazen yakınında duran tek objedir. Küllüğün entelektüel bir yanının olduğunu düşünüyorum. Tütün içen her yazarın olmazsa olmazıdır küllük. Roman yazan bir insanı..
Ben yazının duygusu olduğuna inanıyorum. Her yazılan paragrafın farklı duygular taşımasına inanıyorum. Ruh halini belki konuşarak anlatamayabilirsin ama yazarak, vermemek istediğin o ruh halini ok..
Soruyor ahali: Yalan söylemek günah mı? Cevap veriyor Hoca: Tabii ki günahtır. Büyük haramdır. *** Soruyor Baba: Oğlum bu saate kadar nerdeydin? Cevap veriyor oğul: Baba biz..