Blog-man : Blog-eri, demektir. Yani kendini bir blogun içinde doğmuş ve sanki oralarda bir yerde ölecekmiş gibi hisseden. Blog'dan Blog'a gezip, arada bir diğer Blogman’lere ukalalık eden..
Önce şu “Düşülke” ile başlayalım. Nedir düşülke? İngilizce dilindeki “Ütopya” sözcüğü için uydurulmuş Türkçe bir sözcük… “Düşülke” .. Hiç de fena değil. Bazen uyduruyoruz ama hiç de uygun düşmüy..
“Yazmak” öğretilebilir mi? “Okumak” öğretilebiliyor da, yazmak niçin öğretilmesin? İnsan oğlu okula gidiyor, bir süre sonra okumayı da yazmayı da öğreniyor. Niye? Çünkü bu yetenekler onun iç..
Bugün Erdek’ten Bandırma’ya döndük… Kim döndü? Biz döndük… Ben eşim ve emektar arabamız… (Artık o da evladı iyal’dan birisi oldu çıktı..) Ondan kolay kolay vazgeçemeyiz.. Öyle sanıyorum ki..
Allah yazmamız için nice nice bloglar vermiş, Bazıları blogda yazmasını gerçekten severmiş. Oturup anılarınızı, sevgilerinizi, dostluklarınızı Sevdiklerinizle deniz kıyısınd..
Hangisi doğru diye sormayacağım… Çünkü , çoğnuz bu sıcaklarda, “abi, ne niyetine yersen..!” gibi saçma sapan bir yanıt vereceksiniz? Çünkü soru yanlış… Aslında bu sıcaklarda ne hal..
Bir süredir, İzmir’liler arasında ve İzmir Almanya arasında bir hesaplaşma sürüp gidiyor.Eh, Editörlerimiz de işi biraz heyecanlandırmak için ipleri kapıp koyverdiler. İpler de kapıp koyverilirse ..
Bir kere blogçuluk fena halde bir alışkanlık. İnternet’in alışkanlık yaptığı belli. Ama bu Blog yazmak işlemi, ondan da öte bir “İtiyat”..! Yani, yazdığımız şeyler de dişe dokunan şeyler o..
Acaba? -yla başlayan çok okurumuz olacaktır. Yani burada yazan çizen, boy gösteren her delikanlı mutlu ve mesut mudur? Valla kapı dışarı çıkmazsan, gazete dergi filan okumazsan; t..
Evet, maalesef buraya çıkmışız, sanki birileriyle didişmeye… Bazıları da çıkmış “Var mı bana yan bakan?” demeye. “Var…” desen adam, bir yumruk atıp adamı iki seksen yere serecek, üzerine de üç şiş..