Adım adım büyük bir mutlulukla bu küçük mucizenin peşinden koşuyordu. Ne yapacağını bilmiyordu. Onun peşinden bir sağa, bir sola giderek zikzaklar çiziyordu. Bir araya gelseler dünyalar onun olacak..
Dökülüyorum. Sarı sarı yapraklar beni boğuyor. Engel olamıyorum. Sesleniyorum. Kimse beni duymuyor. Çaresizim. Kıskıvrak ele avuca düştüm. Cennetten öte cehennemi yaşıyorum. İşkencelere ma..
Artık zamanı. Sonbahar geldi. Her yere düşen sonbahar yaprağı bana seni hatırlatıyor. Uzun zaman oldu. Senden öteye bir sen, beni geçemedi. Bendeki sen, yerini hiçbir şeyle dolduramadı. Bi..
Yağmurun hızına bir türlü yetişemiyordu. Koşar adımlarla kollarının uzatıp, elinin avuç içlerini açıp yağmur taneciklerini yakalamak istiyordu. Tepeden tırnağa sırılsıklam olmuştu. Küçük Fatih'in h..
Delikanlı koşar adımlarla tarlaya gidiyordu. İncir ağacı ona uzaktan gülümsüyordu. Gel beni topla dercesine dallarını, rüzgârın şiddetli esintisinde yere eğdiriyordu. Delikanlı tarlaya varınca ağac..
Bir gün daha bitti. Güneş, sabahleyin nasıl doğudan doğduysa akşamleyin de öylece batıdan battı. Saat akşam sekizi gösteriyordu. Babamın işten gelme saatiydi. Yemekleri ısınsın diye gür gür..
Sırt sırta, Kucak kucağa, Dip dibe, Bir uzun yolculuk… Ter kokusu ayrı, Sohbet telaşı ayrı, İnsanların çehreleri ayrı. Aynı olansa bir dem;
Bir baba hasretiyle yanıp tutuşurken karşımda buldum onu. Bu heybetli, iri yarı, geniş omuzlu, koca göğüslü adam Murat hocaydı. İşte ben onu babam gibi sevmiştim. Yüreğimle ve kalbimle büsbüyük, ko..
Bu kadar kör olmamalıydı insan, Seni kelebek bilip öyle sevmeliydi. Bu kadar hazin olmamalıydı vedan, Seni gitmeden ölesiye sevmeliydi. ..
Gittin gideli o kadar mutsuzum ki. Sen olsaydın hazan dolu evimize bahar gelirdi şimdi. Burama kadar geldi demeyip, kaldığımız yerden devam ederdik. Yatağımın başucunda duran fotoğraf..