süzerim kendimi süzgecimden sererim önüme coğrafyamı annem’in tembihleri çeker kulağımı kendini üstün gören kırmızı’yı boyarım pastel renklerimle yön atlasım kendime nasihatları..
çorak bir topraktan çıkıp geldim sana biraz su ver önce çimenin yeşilini sür üstüme sonra çok savruldum / çok kavruldum tut elerimden hadi, sevgiyle yeşert beni k o r k ..
gitmiyor, kaçıyorsun ölüm dediğin bu yolda ölmek ölümün en güzeli adı sevmek zemheride sabah ayazım çığ kadar önünde durulmayanım bilir misin her gidişinle uz..
bir akıl tutulmasında kalsa o gün susuşlara akmayan günlerden bir gün olsa /gelsem, otursam yanı başına şevkâtli ellerin saçlarımda sarı papatyam diyen dilinden, dökülen şifâlı nef..
sormazsın / ben yolcuna nerden gelir, nereye giderim bu kaçıncı dolup boşalan kadehim nedir benim tasam kederim bir ben miyim kendimde var mıdır bir sevdiğim e..
ne çok şeydin önce sonra hiçbir şey önce çığlık çığlığa bir sevdâlı ses sonra çığlık çığlığa sesinin sessizliği ö l ü m önce yüzüm..
sesim, durmadan eksiliyor içimden gidişin, bir çöl gecesi hâlâ mecâlsizim / yorgunum boşluğu solumaktan koca bir dağ ağırlığı üzerimde hüznün yaylım ateşinden gün begün düş/ürüy..
Yazıyoruz kendimizce, emek veriyoruz yazdığımıza. Benim esas dalım şiir olmakla beraber, zaman zaman düz yazı yazmakla da mutlu oluyorum. Ancak,konu seçimi, o konu hakkında araştırma ya..
/ paslanmış kulaklar duymadı feryâdını saldılar kalbine acı akçe zehrini yaslandı ecele zamandan önce taktı kanatlarını sırtladı tabutunu / her düş, bin düşüştü satır ..
/ebrûliydi yaşam belki yaşamadım bütün renklerini kurşundu içinde eriyen zaman sükûnlu gecenin eşiğinde durur şimdi gün bilinmez hangi kavşakta bekler ölüm / kalkansız yüz..
Milliyet Blog