İki gün sonra 23 Nisan. Neşe dolar belki yine insan. Oysa çöp toplayan ailesiyle bir çadırda yaşayan 8 yaşındaki Özgür’ün kirli elbiseleriyle ve parçalanmış ayakkabılarıyla arkadaşları alay..
İstanbul’un taşı toprağı altın değil, artık beton. İstanbul’lular her sabah gözlerini yeni projelerle açıyor artık. Bu yeni projeler uğruna elde kalan yeşil araziler her gün biraz daha azal..
Hafta başından beri süregiden yaz temizliği, boya, badana ve ev tadilatları derken bir haftanın sonuna nasıl geldim bilmiyorum. Malum yaz yüzünü gösterdi gibi ama arada da kışı unutturmuyor sanki. ..
Bir şarkıya binip geldim yanına Nefesim ilkbahardı Avuçlarımda ışıkları güneşin Gözlerimde yağmurlar vardı Fark etmedin… *** Soğuktu sol yanın üşüdüm..
Geçen hafta yağmurların arasında güneşli bir gün buldum ve hem melankolik havadan sıyrılmak hem de ne zamandır arzuladığım adım adım şehir gezisi yapmak için iyi bir fırsat dedim. Gezmekten usanmad..
Akvaryumunda nazlı yüzen balık Kendini özgür mü sandın? Denizin ne olduğunu bilmezken Deryaları arzuladın... Dört yanın cam, çıkış yok Dalgaları da kendin ya..
Yine yer gök gri yağmurlu bir sabah. Melankoli yüklü yağmur bulutlarını misafir etmiş bir İstanbul sabahı yine. Dünden beri lodosuyla esip yağdırdığı yetmemiş, hala damlalarını serpip duruyor yeryü..
Hani yüreğine kazınmıştı ismim Gidilecek yollarımız vardı hani Sevda ceketini ne zaman çıkardın ki Ben görmedim… *** Alnımdaki çizgilere inat Zamanla..
Karanlıktı gece, ay bile saklanmıştı Ne bir ses, ne bir nefes Uykusuz duvar diplerimde Hüzünler yağıyordu sağanak, sağanak. Ve gece son hızla hüzünlere koşuyordu
“Aşk en güzel bahanesidir şiirin” diyordu iki yitik şairden biri Kelebeğin Rüyası’nda. Hayatı şiire kesmiş iki yoksul şiir heveslisi gencin kısa ömürlerindeki yoksulluk, hastalık ve aşklarındaki mü..