Bu kadar film karesini beyin neresinde biriktiriyorsa, hiç olmadık bir anda duvar gibi adamın karşısına çıkıveriyor... Altmış beş yaşında pasaklı bir teyzem var... On günde bir sabahları tel..
Yağmur atıştırmaya başladı. Karda yağsa önemli değil..Buraya gelebilmek için onca kilometre yaptık.. Yaz aylarının kalabalığı yerini çam ağaçlarının şarkılarına, denizin ıslak türküsüne bıra..
Cunda Balık evinin yanında küçük bir kitapçı var.İsteyene çay kahve servisi de yapıyorlar.Uzun saçlı, çilli bir bayan yardımcı olmaya çalışıyor gelenlere..Ahşap raflar arasında geziyorum...
Tatile giderken konaklayacağınız otel ne kadar mühim ise civarında düğün salonu olmaması da o kadar önemli!“Yağmurdan kaçarken doluya tutulmak” sanırım buna deniyor.Perşembe gecesi evlenme, C..
Kaldığımız otelin sahibi, geçen akşam poşetimizi içinde ne var diye kontrol etti.Yiyecek, içecek var diye açtığı poşetten, benim kırk dört numara terlikler çıkınca, biraz bozuldu ama belli etm..
Eylülün üçü ve sıcaklık otuz beş derece.Hiç âdetim olmamasına rağmen, kafamda soru işaretleri ile denize bile girdim.Sorun şortumda, nedense her sene daha zor giriyorum içine, bir müzik ale..
Hazırlıkları tamamladım. Fotoğraf makinesinin pilini şarj ettim. Bakkala olan borcumu ödedim, çürük meyveleri kakalayan manav helalleşmek istedi, hakkımı ona helal etmedim.Cunda adasında, deniz..
Haşmet Babaoğlu Vatan Gazetesinde ki köşesinde “İstanbul’u ne kadar özlediğini” yazmış.Uzun bir süre tatile gitmişti, uzak kalmıştı ya!Özlediğini Kandilli iskelesinin dibinde balık yerken far..
Her geçen yıl daha kalabalık oluyor Mürefte!Korkulukları şampiyon olan takımın renklerine boyanan ( Bu yıl sarı, lacivert) iskelede yeşil deniz kurtlarıyla kovamı doldurmaya çalışırken tanıştım A..
2005’ in Ağustos ayı..Adrasan’ da tatildeyiz..Hava bunaltıcı, denizle aram yok..Derenin üzerine çardaklar yapmışlar, sabahtan akşama kadar çardaklarda oturuyor, kah ördek ve balıklara e..