On yaşında bir erkek çocuğu, belki daha büyük, annesi ile beraber akşam yemeğine gelmişler. Çocuk tabağındaki et parçasını yemek istemiyor, nazlanıyor. Anne et parçasını küçük parçalara bölmüş, eli..
Müslim Gürses’i hayatımda iki defa gördüm. İlki 1980’li yılların başında idi. Biga’da kapalı spor salonunda konseri vardı, öğrenci merakı ile gittim. Kendini jiletleyenleri, şarkıları dinle..
Korkmuş, şaşırmıştı, balonu az önce patlamış bir çocuktan farkı yoktu, gözleri nemliydi. “ Beni askere almadılar” dedi. “ Şimdi bana kız da vermezler!” Askerlik şubesinin ..
Salonunda meşe odunlarının çıtır çıtır yandığı büyük şöminesi olan, bir odası kitaplık haline getirilmiş, bir tarafı deniz, bir tarafı orman gören dağ başında taş bir ev hayal ediyorum. Mey..
Gece neredeyse sabaha kadar kasabayı ıslatan yağmurunda etkisiyle güneşli olmasına rağmen serin, insanların hayat şartlarını kabullenmekte zorlandığı, neden böyle oldu sorusunun cevapsız kaldığı, s..
Sanki bu dünyada değilmiş gibi kendi aralarında fısıldaşan ulu çınar ağaçlarının gölgesinde oturan, günün bu saati olduğuna göre gönül rahatlığı ile ‘aylak’ diyebileceğim insanlar ne düşünüyorlar a..
Sonbaharda kalabalık oluyor Çanakkale, otellerde yer olmuyor. Bursa dönüşü Lâpseki’yi geçtikten sonra telefon rehberime kayıtlı olan numaraları sıra ile aramaya başlıyorum. Üçüncüsünde yer var, onu..
Yaşarken kıymeti bilinmemiş, kitapları çok satanlar rafının müdavimi olmuş ölü yazarların kitaplarını okuyor, yazar yakınlarının, mesela oğullarının ve kızlarının anne ve babalarının kitaplarını gö..
Siyah paltomu, botlarımı giyip çıktım evden. Nasıl soğuk! Kış gibi, yağmura aldırmadan, su birikintilerine basmadan, kenardan, saçak altlarından, ellerim ceplerimde yürümeye başlıyorum. Eyl..
Gri, yağmurlu, kasvetli, acaba havalar erken mi soğuyacak dedirten, aylar sonra uzun kollu giydiğim bir gün. Yaz aylarının karmaşası ve kalabalığından sonra daha on gün öncece araba pa..