Bütün sisler ansızın kalktı istikbalimden, griler yeşillerle alevlendi. Hayat doludizgin akan pınar gibi, gözlerimde harelendi. Sendin, kördüğümüm, sevda dediğim, ilk gözyaşım, kopamadığım.<..
Demir attım yine haziran ortalarına, bir haziran vurgunu daha.Dünden arta kalan düşler bir bir parlar gözlerimin içinde.Çocukluğum, gençliğim, dünyevi kederlerim, neşelerim, yazgılarım, kaygıl..
İstanbul’a çok yakın fakat İstanbul ile hiçbir alakası bulunmayan bir cennet bahçesi. Beykoz yakınındaki İshaklı Köyü Ovası'nda sırtını ıhlamur ve gürgen ormanlarına dayamış, doğayla uyum içinde kuru..
Efkârlı başım yine, sisler sardı penceremi. Arnavut kaldırımlı, leylak kokulu o çıkmaz sokakta kaybettim seni. Eteğimde dolaşan küçük çocukların haykırışları, pencereden bakan gözler arasında kay..
Blogdan bir arkadaşımla “Aşkın hangi halini sever gönlün” adlı yazım hakkında konuşuyoruz. takılmış kıskançlıklarla. http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=52873 - Yok otobüste seni arayaca..
Yüzümdeki masum tebessümün, sevdalı günlerimin nedenisin.İlhamısın bahar rüzgârlarının, gönlümdeki ilkyazın başlangıcısın 24 Mayıs.Saçlarımı savuran meltemin, gönlümdeki isyan kıvılcımlarının ..
Derli toplu hayatımın sonsuz dağınıklığıydın. Ben topladım sen dağıldın. Hani kâğıtlara sığmadın kimi zaman. Kimi zaman nehir oldun çağladın. Sen hep haytaydın, bağ bozumu zaman..
Bir gece vardı geçmişten bize kalan. Dağınıktı biraz, biraz sitemli ve bir hayli de huysuz.Düş gibi, gerçek gibi…Hani sitemini mi yazsın, kaderini mi çizsin yoksa geceyi sevdasıyla mı kapa..
Günler akıp gider, yetişeceği yer var tabii. Var, bilirim kavuşmak istediği bir dönüm noktası var. Tıpkı coşkun akan deli bir çayın denize kavuşması gibi. Gündüzün de geceye olan aşkı var. Güneşin gec..
Dışarıda baharın gün ışığıyla yıkadığı sabahlar… Gönlünde rüzgârın uğultusu, yağmurun sesi var. Aklın yine alıp başını gitmiş senden habersiz. Saatler Sema Vakti'ni vurmakta sessiz...