"Nereye gideceğini bilmek demek sonunu bilmek demektir. “ Bir Kızılderili Sözü Denizköpüğünü çağrıştırdığı için malzeme olarak mermer seçile..
O, odaya girdiğinde bakmakta olduğu resimlerden başını kaldırıp, elindeki kitabı kadına uzatıyor adam. Ve ondan içindekilere bir gözatmasını istiyor. Kadınsa oralı olmuyor hiç . Odada kimse ..
“ Geceler bile sırf zifiri karanlık değildir. Üstelik sabah gelir peşinden... “ Yorganın altına kıvrılıp pencere camıyla boğuşan uğultuya kulak kesiliyorum. Odaya girebilse beni ..
Hemen şuracıkta bir koca kayalık, yaslanmışken az soluklanmak için, esenlik verici serinliği, sonra o oynak gölgeyi kollayıp dururken öyle bir an geliyor ki, ya da bir ayıklık; güne düşerken bellek..
Bir şarkı, bakmışsın usul usul uyandırıyor içimizdekini. Sağanak gibi boşalmaya hazır onca yılın birikimi... Bizi sarıp sarmalayan, günün tekdüzeliğinden bir nebze olsun uzaklaştıracak..
Cama düşmeye başlayan kar tanelerini görünce dönmek istedi. Yolun kapanmasından çekiniyordu. Bir süreliğine daha misafirim olmaktan... Sanırım. Evden ayrılalı nefes alıp verirken çıkan o hırıltısı..
Nehir kıyısındaki kayalığa indiğimde suya düşen gölgeyle başını farkediyorum. Eğilmiş, akıntıya bakıyordu. Yaklaşmak istedim, elinin işaretiyle vazgeçtim. Dediğine göre balıkları ürkütebilirmişim. ..
Uzandığım çayırlıkta gözlerim kapalı rüzgârı dinliyorum. Kurbağa gibiyim ciğerlerim şişerken. Gözlerim yuvalarında fıldır fıldır. Haykıracağım. İçimdeki yumruyla boğazım tıkanmasa. Gitse yanımdan. ..
Yorganın altına kıvrılmış, pencere camıyla boğuşan uğultuya kulak kesiliyorum. Odaya girebilse beni öteberiyle birlikte havalandırıp şehrin arka sokaklarına doğru süpürecek. Ayak izini bulurum diye..
Dönebilsem, yorganı çekiştirip yastığa gömüleceğim. Elim soğuk zemini yoklayacak. Mesane sancısı, tuvalet derken al sana uykusuz bir gece daha. İskemleme oturur sokağa bakarım ben de. Gezinirken od..