"Ve kayığına bindi, yanına bir anlam aldı,açıldı."* Kendimizden kaçmaktan vazgeçtiğimizde yaşamın anlamını sorgulamaya başlarız. Nedendir, yaşama ille de bir anlam yükleme çabası?Geldik, g..
Dönme şansımız hep vardır aslında. Elimizdeki biletin tarihi hep açık durur.Ama gönlümüz bu dönüşe açık mıdır?Hani, şarkı der ya; "Nerde ben de o yürek, yardan cayacak?" Geriye dön..
Her akşam güneşin batışını seyrederken hep aynı hüznü duyarız. Yolun yarısına ya da sonuna gelmek değil, hiç yürümemiş olmak üzer bizi. Kendimiz için bir adım atmamış ama başkaları için hep koşmuşuzdu..
Tek bir sözle mutlu olduğumuz anlar vardır. Bu verilmiş bir sözdür ya da o an söylenmiş tek bir söz! Mutsuzluk için de geçerlidir aynı şey.Tek bir sözcükle yüreğimizin kapılarını kapatır, tek ..
"Onu sevmekle geç, ey yaşamak!"*Düz yazı da bile bir musiki ahengi aradığımdan mıdır nedir, şiirden söz açıldığında ilk aklıma gelen isimdir Dıranas. Şiirde yarattığı musikiyle baştan sona "ses"ti..
Hepimiz biliriz Sait Faik'in "Yazmazsam deli olacaktım!" sözünü. O, tanık olduğu bir haksızlığa karşı elinden bir şey gelmeyince,- yazmamaya karar verdiği halde- gördüklerini yazarak paylaşmak ister. ..
Dünya üzerinde yaşayan tüm canlılar doğar, büyür ve ölür. Yaşadıkları ayrıntılar canlı türüne göre değişse de genel kural budur. "Ama o, doğduğunu hatırlamaz, ölmekten korkar ve yaşamasını bilmez."*
"Umutsuzluğun karşıtı, inanmaktır!" der Kierkegaard. İnsanoğlu doğası gereği mutlaka bir şeylere sığınmak ister. Tanrı insanoğlunun son şansıdır, yaşama yeniden sarılabilmesi için.Tıkandığı ye..
"Ve yeniden büyür içimde mağrur bir zakkum gibi/ terkedilme korkusu" *Kıskançlık ilkel bir duygudur. Kime göre, hangi kritere göre ilkeldir, bunun tartışmasına girmiyorum. Kadın, erkek, genç, ..
Zaaflarımıza teslim oluşumuz bize masumiyetimizi kaybettirse de umutlarımızı hep saklı tutar. Yirmi yaşındaki umutlarımızın yetmiş yaşında bile aynı tazelikte olması bu yüzdendir. Ve yine bu yüzde..