Ah çocukluğumuz! Ne giyeceğimize, Saçlarımızın nasıl kesileceğine, Size ait bir odanın olup olmaması gerektiğine, Hangi okula gideceğimize...ebeveynlerimiz karar verirdi. Evlili..
Ah dilimin ucuna kadar gelip söyleyemediğim sözlerim Kucaklayamadığım narin vücutlar Tutamadığım küçücük eller Bakamadığım derin bakışlı gözler Masum gülüşler ..
Sorgusuz sualsiz sokaklarda alabildiğince dolaşsaydık seninle. Aniden başlayan yağmurda ıslansaydık. Ardından açan güneşe bakıp bakıp gülseydik. Gözümüze çarpan güzellikleri saatlerce s..
Dünyam benim: Bazen kocaman, Bazen küçücük, Azıcık aşım, kaygısız başım. Kusurlarım, yanlışlarım, yanılışlarım. Kibirim, hasetliğim, çekem..
Adayların yoğun günler yaşadığı dönemlerdeyiz yine. Pek çok aday kendi bile inanmıyor aday olduğuna. Sanıyorum bir bölümü bir süreliğine gündemde olmak üzere sahnelerde. Fotoğrafları, afişleri asıl..
Dün geçmişte kaldı diyip duruyoruz. Dünü sildik şimdiye bakalım diye kelimeler üretiyoruz. Peki ya bilinçaltı? Her yeni açılan kapının önüne varınca, duru..
Deniz kıyısındaki kum taneleri kadar çok. Yağmur altında ıslanan bir heykel kadar sessiz. Verandada oturan yaşlı bir kadın kadar da sakin... Sözlerimiz var bizim, Bazen bat..
Haydi canım eline bir kalem kâğıt al. Dök çıkınında ne varsa. Bir göl kadar sessiz ve hüzünlü dostlukların hesabını yapmadan dök. Anlat geçmişinden aldığın dersleri anlat. S..
Affetmekle ilgili düşüncelerle meşgul oldu kafam bugün Bir insanı affetmek kaç gün? Kaç ay, kaç yıl olur? Tümüyle affedebilme sürecimiz nasıl işliyor? Ya da hiç affedebileme..
Bazı bazı bakarım, bazı bazı susarım. Bazı bazı öylesine işte! Kalabalığın tam orta yerindeyim sanki alkış tutanı tutmayanı... Görünenler, görünmeyenler. Bazen sahnelenen oy..