Günaydın, günaydın …Sevginin özüne, yüreğin son sözüne günaydın…Sepetlerimle geldim bu gün de yüreğine...Sepet sepet özlem, Sepet sepet sevda, Sepet sepet dostluk getirdim sana....
Of oğul ... of… Yüzümdeki hangi çizgiden başlasam ki bilemedim… Hepsinin bir anısı, hepsinin bir acısı var… Birini birine üstün göremedim… Bir ağaçlı yaylada açmışım gözlerimi … İlk tokadını vurmuş e..
Sensiz bir bayram arifesi… Sensizliğin beni nasıl darmadağın ettiğini, nasıl yorduğunu ve halsizliğimi anlatmaya çalışırken bile bozguna uğruyor harflerim. Bayramlar hoyrat bir rüzgar gibi ..
Ne bileyim ne işte... O yüreğimi sıkıveren el, Ne bileyim ne işte... O beni benden alıveren yel, Ne bileyim ne işte... O dilimdeki tek hece "Gel", Ne bileyim ne işte....
Hava şart, ekmek illaki ve sağlık olmazsa olmazı bu dünyanın… Ama mutlaka bir dinleyeni de olmalı insanın. Bir dinleyenin olmalı ki, Yüreğinde gam, dertlerinde dem, gözlerinde nem ç..
Öyle uzun boylu aramaya, umutsuzluğa kapılmaya hiç gerek yok kanımca. Mutlaka bir taş dokunur tekere onu ararken… Ya da buldum sanıp serap görürsün. Nedir yaşamın senden istediği bilmek istersin. Bey..
Ne kadar yorgun gözüküyorlar değil mi? Değiller yalnızca gururlular… Çünkü hep dostluğa uzandı onlar. Şefkatten, merhametten başka hiçbir şey bulaşmadı onlara… Umutsuzluğu kov..
Öğretmenim dedi, sonbahar gelince göçmen kuşlar sıcak yerlere uçup giderlermiş değil mi? Evet canım dedim. Soğuk havalarda yaşayamaz, yem bulamaz, üşürler… Bunun için sıcak bölgelere kanat çır..
Düşümde gördüm dün gece seni, Gözlerin gökkuşağı, ağlar gibiydin. Özledim diyordu çağlayan sesin, Uzayan yollarımızı bağlar gibiydin. Yoruldum diyordu, çökmüş omuzların, ..
Dün seni yuvasından düşen serçe yavrularına benzettim kara biberim. Beslenme çantan boynunda, anasınıfının girişindeki o küçük odada nasılda ürkmüş, nasılda sinmiştin. Kalbinin çırpınışı parmak uçla..
Milliyet Blog