Bazen havanın nasıl olacağını kestirmek güç oluyor gerçekten. Hele de bu aylarda ne zaman yağmur yağacak, ne zaman güneş açacak kestirmek güç. Aslında güç olan güneşin ne zam..
Hüzündü çınlayan kulaklarımda, uzaklardan esip geçen bir rüzgarın acıklı nağmeleriydi, başka yüreklerden toplayıp getirdiği bir acılar senfonisiydi. Tükenmişliğin son demleriydi.
“En az üç çocuk yapın!” Sanki başka hiçbir sıkıntımız, derdimiz yokmuş gibi bu da nereden çıktı, diye sormaktan kendimi alamıyorum. Hadi çıktı, peki bu ısrar niye? ..
Küçücük ama derinden gelen çığlıklarını duyuyordum yüreğinin. Bakışlarından anlıyordum tükenmişliğini, kalabalıklar içindeki kimsesizliğini, anlatmak istediklerini ama buna dilinin ve gücü..
Acıdan geçer bütün yollar, bütün sokaklar acılara açılır. Ekmeğimizin yanına katık yaptığımız da acıdır, geceleri başımızı yastığımıza koyduğumuzda yorgan diye sarındığımızda. Kuşların ..
Zaman su gibi akıp gidiyor gerçekten. Yeni bir yılın heyecanı kaplarken insanın içini, geçen yılın onca şeyini de atamıyor insan üzerinden. Neyini mi; sevincini, hüznünü, kederini, umudunu..
İnsan bilmediği bir şeyi ellemeye korkar. Korkmalıdır da. Merak edince bilmediği bir şeyi elleyebilir belki, demesin kimse, fazla merak da iyi değildir. İnsanın başını derde sokar. Başına türl..
“Dilimde sabah keyfiyle yeni bir umut türküsü Kar yağmış dağlara, bozulmamış ütüsü Rahvan atlar gibi ırgalanan gökyüzü Gözlerimi kamaştırsa da geleceğim sana Şimdilik bağlayıcı ..
Toplumumuzda insanların yaşlılığa bakış açısı çoğu zaman aynıdır. Nedir bu bakış açısı dediğimizde, şu cevaplarla karşılaşırız: “Yaş yetmiş, iş bitmiş.” “Kurt kocayınca köpekle..
Gitme vakti geldi diyordu içindeki ses. Buğulu bir camın ardından, batmakta olan güneşe bakarken ve insanlar bir bilinmeyene doğru akarken sokakta, akşamın hüznü yapışırken yakasına, sıkın..