Son sürat, gevşemeye izin vermeden, canlılara has bir duruşla, bir şeyleri heba etmeden. Hız yolun en güzel kısmı, koşuşturma bitmek bilmeden. En gereksiz, en dokunaklı, bir uçurum kenarında ya da ..
Esir eden bir sevgi hali, aşk yalın ve iz bırakan. Uzağında yanıp duran, küllenmeye yüz tutan aşk, hareketli ve deli dolu ritmlerinde, her saniyesinde. Eskiden yeniye, yeniden eskiye. Ne farkeder? ..
Yapıcam, yapmıcam! Bambaşka yerlerde kendini kandırıp, saçma sapan yollarda iz süren, yapamayacağı her şeyi fütusuzca kendine mal edenler var! Yapamayacaksın madem neden o sularda oyalanırs..
Hayatın canlılığı, gücü ve neşesi, her şeyin kaynağı, yaşamın büyük görkemi, bir gökkuşağı gibi tuvalde can bulurken, sararan ve toğrağa düşen kuru yaprakları süpüren bir rüzgar gibi olur! ..
Karşılıklı yenen akşam yemeğinde bir soru akılları fazlasıyla kurcalıyordu. Büyük bir avize onları aydınlatıyor, sanki biraz daha uyanık yapıyordu. Yeraltında dolanıp duran ve insanları etkileyip, ..
Mor taş ile huzura odaklanmıştı. Bir adım ileri itildi, rengi daha da koyulaştı taşın. Sarı ve mat taş bir oyundaymışcasına morun yanına koyuldu. Hasta ve bezginleştiren bir havası vardı onun....
Sorduğunda söylememişti. İkisi de gün ışığının ekseninde, müziğin aşk dolu ritimlerindeydi. Hiçbir şeyin önemli olmaması güzeldi onlar için, sonraki resimlerine konu olmak, deniz kenarında dalgalar..
En nihayetinde olacaktı bir arbede! Bir şeylerin kıyısından dönmek en makul çözüm en uygun davranış olsa gerek. Bu kadar zor olan, en kolay vazgeçilen oldu. İstenen sonuç gerçekte..
Bukalemun gibi renklerini ölümüne değiştiren, tehlikeyi görünce sabit kalıp olacakları bekleyen bir zihniyet! Aslında beklemek sarmaz bazılarını, yapacaklarını hızla ve etkili olarak sürdür..
Her şey hızla gelişip değişirken, yaşamın rengi farklılaşıyor. Güzel olan ve insana iyi gelen tüm olgular yerini yeni şeylere de bırakıyor. Bazen kalpten gelen ve sevdiğin yaşam olayları seni daha ..