Ve o gitti ! Karardı bir anda herşey, kapkara oldu, zift karası, katran karası, aşk karası. Kanaviçelerine kırmızı gül işleyen kızların gülleri karardı, balkon çiçekleri karardı, gök karardı,..
Bazı sevdalar da kavuşmak hayal bile değil. Özlemler sarılmak için değil. Yazarsın adına şiirler de okusun diye değil. Islatırken yağmur gibi gözyaşların yeri göğü Silmesin..
Gün yine gün batımına döndü İstanbul kaybolmuş bir çocuk Akşamları hep böyle mahzun Sen yoksun bende bir yoksul Bir camii önünde utanmadan Kalbimi gösterip cümle aleme Seni..
Mutluluk resimlerinin yırtılma vakti gelmiş Leyla, Yırtılıp üstüne bir de kibrit çakılacakmış anılara! Bürünürken tüm kainat, hissi hazana, Mutluluğu öldürmek bir dakikalık ..
Bir sevda yüreğimde Boynu bükük ürkek Saklı inci tanesi gibi Gün görmeyecek Atsam kendimi Mavi sonuz denizlere Yıkasam sevdamı Boyasam mavi düşlere Vursam sonra ..
İstanbul’un sabıkalı bir semtinde sevdim seni Sokakları karanlık, ayyaş, berduş dolu Ben yapayalnız gündüz gece Her sabah açarım penceremi Akşamdan kalan ekmek kırıntılarını koyarım..
Ey Aşk Ey Şiir Ey Edebiyat Senin uğruna ne kanlar aktı. Hallac Mansur’u kül edipte Dicle Nehrine savurdun Başını iki güneşin altında kavurdun Nesimi’..