Sürgünsün. Ocağında yanan ateşi göğsüne koyup giderken sürgünsün. Kucağında yarının sütü kesilmiş memenle topraktaki beben adı taştan kör bir ebeyle oyalanırken..
Boş bir deniz kabuğu uğuldar sağır kulağında ve geceden koyu en karanlık suların ardına bıraktığı umarsız boşluğu. Ölüm kadar yakındır gözleri bir an yaşama bakan ka..
bir önceki bölüm için : http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=133639 ...Bu telaşta beni fark etmeyeceklerini bilmeme rağmen pencerenin önünde bi yabancı gibi içeriyi gözetlemek..
Belki, ilk görüşte aşık olduğun o zeytin ağaçlı dağ yamacını bir daha hiç görmeyeceksin. Şimdi, şehrin asfalt kaplı gökyüzüne bakarken aklında tek bir endişe… daha önce herkesçe solunmuş bu havay..
Bu öykü, yazdığı yazıları sürekli, ama her an değiştirmek isteyen o kadının öyküsü. Nokta koymayı bilmeyen kadının. Yazının sonuna hep virgül koymayı seçen bir kadın bu. bitmemişliği seven, yazdığı ya..
bu hikayeyi yazmaya karar verdiğim gün, yazılarına kendi fotoğrafını koyan adamın uzun bir zaman önce artık yazmayı bırakacağına dair bi yazı yazacağını öğrendim. Gerçekten de yazılarında aslında kend..
bir yazının "nasıl olması gerektiği" ne dair hepimizin kafasında türlü farklı fikir var. Hiçbiri tek başına doğru olamayacak, tek başına "yazı"yı temsil edemeyecek fikirler bunlar. ki..
Zaman tünelinin seyyahı ünlü gezgin Bekariya Çelebi yine uğradı bana. Bu sefer biraz şişmanlamış görünce kendisini dayanamayıp sordum "ne o Seyyah Çelebi hafifçe tombullamışın, zaman makinası mı bozul..
zarifçe salınırım incecik bir dalın üstünde. beklenmedik anda açıverip uğurlarken acımasız rüzgarı umarsız yapraklarımı döküp hüzünsüz solmayı düşlerim. derken sess..
Bir gün bir nehir olacağım şimdi olduğumdan daha coşkulu dünyaya şimdi baktığımdan daha mavi koşarak vardığımda denizlere balıkların gümüş sırtı, yakamozların bilinmez anlarda..