Muhabir çocuklara soruyor.- İstanbul’u kim fethetti?- …………………………….- Çocuklar söyleyin bakalım İstanbul hangi yılda fethedildi?- ……………………………..- Çocuklar burada niye yürüyorsunuz?
Dün gece seni andım, sesimi duymadın kiYağıyordu o rahmet toprağı kokutarakSeslendim sana inan, sessiz çığlıklarımlaYoksan da buradaydın, kalbime dokunarak.Bir ağaç var tarlada,..
Duvarlarda afişlerTürkçe’mi katletmişler.Kırk yıllık kahvemizeTutup “cafe” demişler.Vişnemiz oldu "wishne"Berberimiz “kuaför”Affet sen Kemal PaşaPaşa da olmuş “pacha”
Memleketimin çok önemli meseleleri var ama, ben evvelce yazmış olduğum ve ara ara yazacağımı belirttiğim şu malum TV’de evlenme programlarından yine bahsedeyim dedim.Zira memleketin hali pür melâlini..
Hani o ilham dediklerigeliverince usa- düşünmeden yazarsın içindekini, bir gece yarısı - fırlayıp yatağındannot alırsın- aklına düşenleri...uyursansanki kaçacaktır ..
Ara sıra yokla beni“Geçiyorken uğradım” deselam ver gülümsehatırımı sor banabiraz şundanbiraz bundan konuşalım işte...havalara gelsin konuözlemlere değsin rüzgâr
Güneş olanca sıcaklığı ile toprakları ısıtıyor, nemli topraktan çıkan buhar tarlaların üzerinde inceden bir sis tabakası oluşturarak gökyüzüne yükselip kayboluyor.Öğlen sıcağı ortalığı cayır ..
Mayısın ikinci pazarı “Anneler Günü”365 günde bir, bu gün annelere hediye verilecek, elleri öpülecek, sevgi sözleri söylenecek…Niye? Zira tüm dünyada izlenen yol, belirlenen kural böyl..
Emiyorum çatlamış dudaklarımla sigaramı .Ahh...ne büyük zevk .Bırak diyorlar ısrarla unut gitsin sağlığa zarar... ...Sevmiştim milat öncesi hücr..
Ortaktır, çocukluk anıları olsa da arada - beş on yıl bir fark ne değişir ki can... kebap kestane hep aynı kokar Oyuncak aynı keyif oynamak aynı kiminde bezdir beb..