"Ben aşkı yazamıyormuşum. İkidir aşk kategorisinde yazdığım "blog"lar reddediliyor. Üslubum mu fazla "bir şey" yoksa hislerim mi? Ya da belki de genele hitap etmiyordur. Okunmaz denilerek mi konmadı s..
Yumoş ülkesinde herkes çok mutlu yaşarmış. Herkes birbirine saygı duyar, birbirini dinler ve iyi davranışlar sergilermiş. Tüm Yumoş’lular dost canlısı insanlarmış. İyi duygularını sergilemekten çekin..
Anlamak kırılmaya engel mi? Değil ki. Sessiz bir kabul ediştir verilen her bir "Anlıyorum…" cevabı. Bütün gün patronumuzu, müdürlerimizi anlarız. Eşimizi anlarız. Arkadaşımızı anlarız, annemizi, ka..
İçimde… Bir yerlerde öz bir ben var. Ben ve sevdiğim şeyler… Yapmayı sevdiklerim. Bilmeyi sevdiklerim. Görmeyi sevdiklerim… Saklanmışlar. Bulasım geldi dün akşam. Canım sıkkındı enikonu ama büyümüştüm..
Elinde ya sigaran, ya bir bardak… Manasızca karşı duvara baktığın anlar vardır ya... Evdesin mesela. Televizyondaki spiker işini bitirip iyi akşamlar dediğinde "sana da" diye karışlık veriyorsan hele..
Otururken keyifli zaman geçirme sanatı "dükkâncılık". Zira bu aralar tüccarların pek bir ticaretle meşgul olabildiklerini zannetmiyorum. Piyasada nakit sıkışıklığı varmış. Kriz varmış. İşin bu kıs..
Bütün gününü bilgisayar karşısında gerine gerine geçirebilme lüksüne sahip bir blogcu olarak, sabahım ve akşamım ayrı ayrı, birbirinden farklı blogcu dostlarla geçiyor. "Dostlar" diyebiliyorum çünkü..
"Sen hiç mutluyken hasta oldun mu?" diye sordum. "Oldum" dedi. Bekliyordum bu cevabı. Ve tam da aynı o sinir ses tonuyla söyleyeceğini tahmin etmiştim. Beni yıldıramazsın Zeynep. "Aferin! Devam et o z..
Yaratmak… Korkusuzca. Hiç çekinmeden olacaklardan… Hatta daha mühimi; olamayacak olanlardan umarsız, bir o yana bir bu yana atmak adımlarını. Kendine bir dünya yaratmak… Bir iş yaratmak… Bir yuva, b..
Bir yazı yazdım. Gidenin ardında bıraktığı kimse, işte onun ağzından yazdım. Onun gözüyle ve hissiyle yaşadım o dakikaları. Kimi zaman ölürken anneme söylemek istediklerim dökülüyordu parmaklarımdan...