Sevgili ile el ele göz göze heyecan içinde gidilen sinemalardan, ne zaman çocuğumuzla bu heyecanı paylaştığımız günlere geldik bilmiyorum doğrusu. Zaman o kadar hızlı geçiyor ki, farkına bile varmadan..
Farkında olmadan bir çemberin içinde yaşamak da insanlar. Günler günleri, aylar ayları, yıllar yılları kovalarken geçip giden hayatın farkına varmadan. Arada bir, her nedenden dolayı olursa olsun solu..
Dün akşam milliyet gazetesinin son dakika haberlerinde gördüğüm bir haber beni çok mutlu etti. Daha bir gün önce yazdığım blogda konu etmiştim Sayın Zülfü Livaneli’nin “ Mutluluk “ adlı romanını. ..
Çok ender televizyon izleyen birisi olarak tesadüfen karşımda bulduğum bir program günüme damgasını vurdu bu hafta. Güneri Civaoğlu ve Zülfü Livaneli’nin paylaştığı sohbet öylesine içten, öylesin..
Hafta içinde yine günün ilk ışıkları ile yollara düştüğümüz bir günde arabamızın radyosu da açılmıştı. Yarı uyuklar halde, yeni yeni uyanıp hayata karışma çabasında olan yerleşim yerlerini seyred..
Son bir haftadır gün dağlarda doğuyordu benim için. Derelerde, tepelerde, köylerde yaşanıyordu. Sabahın yedisinde yola çıkılıp, akşamın dokuzunda eve dönülen yoğun günlerin ardından satırlara dökülenl..
" Bugun pazar... Eski notlara göz atmanın zamanı değil mi? " diyor Sayın Can Dündar bugun ki yazısında. Bu yazıyı okurken ne çok şey düşündüm aynı anda. Ben de bir zamanlar herşeyi biriktirendim...
Ormanlık alanlardan geçerken ormanın içinde hiç dikkatinizi çekti mi? Yada hiç rastladınız mı çatısı bile olmayan, birkaç tahta üzerine geçirilmiş naylondan ibaret evlere. Ormanın içine doğru dal..
Sabahın altısında güne başlamanın güzelliğini tattınız mı hiç? Tatmadı iseniz acilen tavsiye olunur. Neresinden başlayıp anlatsam ki? Henüz şehir uyanmadığı için boş olan caddelerde özgürce, müzik eşl..
Bu sefer ki farklıydı, farklı bir toplantı heyecanıydı yaşadığım. Yıllardır İzmir’den kalkıp defalarca toplantı nedeni ile kah İstanbul’a, kah Ankara’ya, kah Antalya’ya çeşitli şehirlere gitmiştim. Or..