Kapkaranlık bir sahneydi karşımdaki. Bir Endülüs gecesini andıran gitar sesi vardı uzaktan ve sis… Gülleri sevmem aslında ama kokuları hoştur ve gül kokuyordu karanlık. Gitarın tellerine hızla..
Alıştık hep birilerine, alışıp bir olduk sandık. Sonra bakıp uzaktan peki niye şimdi, niye dün olamadı bu. Olamazdı boğmaktaydı hayat. Boğduğunu sanırdık oysa bir olmak hevesi içerisinde. Bir heves ne..
Dün geçeli çok oldu. Bize kalanlara bakarız. Aldatır gibi geçer zaman. En koyusunda gecenin günün umudu saklıdır. Sırtlanmalı artık kendi çeketlerimizi, boşuna değildir gecen zaman. Unutmamalı elbet s..
Hey, orada mısın?Bilebilir miyim ki az önce konuştuğumun sen olup olmadığını. Sesin, niye aynı gelmedi. Dur da demedin, yürüde. Bir ışıktın hepsi biliyorum. Biliyorum gördüm mü anlarım aslında..
“Tozlu loş bir mahzendeyaralarımı yalıyordumhüngür hüngür yağıyordu yağmurince ince ağlıyordum.İşte öyle bir akşamdı sevgiliSenden aldım kendimi.... “Müfide İNSELEL (Lades)..
İyi ki varsın ve iyi ki de yaşadım onca yılı. Tam 43 yıl geçmiş ve ben ilk kez kendime ki ile başlayorum. Bu gece hiç bilmediğim bir kentte bu kentte ki iki canımla "NEYZEN" isimli meyhaneye gittiğimd..
Bir minik yunus dünya geldiydi bu günden altıyıl önce... Tam altı yıl geçmiş, ve ondan önce de bir 9 aylık süre... İlk haberini aldığım gün dün gibi oysa. Ayaklarım yerden kesilmiş bir o kadar ko..
Seni öylesine düşledim ki yitirdin gerçekliğini. Ağzı öpmenin daha zamanı değil midir?Seni öylesine düşledim ki senin gölgeni kucaklaya kucaklaya, göğsümün üstünde kavuşmaya alışmış olan ..
Bazen, duruyoruz ve bilemediklerimize bakıyoruz. Çok karmaşık değil oysa, sadece duymaktan, o kadar vaz geçmişiz ki. Gidiyoruz, kapıları ardımızda kapatıp. "Dönmem" artıklara karmışız, "hata" bunlara ..
Neydi ve ne içindi, hep toplu halde kılınan ayrılık namazları. Herkes kendi çapında bir öykü ile. Gitmeler kalmalar, gidememeler. Aldatmalar, aldatılmalar. Umut edip umutsuz kalmalar hep bir yanı eksi..