Martımın Sekizinde Bin sekiz yüz elli yedi yılında bir avuç hemcinsim direndi diye armağan ettiler bu günü bize. Cinsimizden, saçımızın uzunluğundan, eteğimizin kısalığından, ojeli tırnaklarımız..
"....Fall in fal...” Yazası gelmiş karışık karmaşık bünyevi dünyevi ve münzevi bir ait bir değil "soul mates never die" derken bile dişi dişi gözleri parlakvari ışıkvari bir benden senden biz..
".... Ben küçükken ufak kalacağım sanırdım... Ama büyümek isterdim inatla... Beni leyleklerin getirmediği bilirdim... Kadınların kendiliğinden hamile kalmadığını da... Güzel olacağım sanırdım büyüyünc..
"...Araf... Evet aynen Araf burası. İki dünyayı bağlayan, diken, koparmayan... Korkutucu... Cehenneme gidiyor gibiyim... Sıram gelince beni kapısından itecekler ve merhaba ölümün sıcak nefesi!..." d..
Bir zamanlar ne güzeldi...Yurt hayatım vardı, kah sıkılır kah sinirlenir yeri gelince de geyiğin dibine vururdum....Şimdi her ne kadar "mazimde bir tarih yatsa" ve "yaşasam" da hatta "ne mutlu ol..
Kaygımın ve benden kayanların büyük olduğu bir yerdeyim...Nasıl bu kadar çabuk sona geldim, nasıl bu kadar hızlı geçti hayatımın Eskişehir zamanı?Bilmiyorum... Beş yıl dediğiniz her şey olabi..
Araf... Evet aynen Araf burası. İki dünyayı bağlayan, diken, koparmayan... Korkutucu... Cehenneme gidiyor gibiyim... Sıram gelince beni kapısından itecekler ve merhaba ölümün sıcak nefesi! Evet... Sin..
Gece... Bir sürü nokta... Midem bulanıyor sanki... Dışarda yükte hafif pahası gönülde ağır bir yağmur... Uykum da kaçtı birden... Yazmak istekle isteksiz ve gök kızmakta heybetle... Hayret diyorum saa..
Genç olmak...Oldukça zor bir sanata bizi sanatçı, zanaatkar ve bilimum üretken insan durumuna getirmiş Dünya... Herşeyi bizden beklemek adetten, dünyayı kötülerden, siyasi çekişmelerden, savaşlard..
Buyrun burdan başlayın isterseniz, tam burdan! Eyvahlar olsun diyorum ben adıma. Depresif Yurt Kişisi olmuşum bile! Adettendir biliyorsunuz; yağmurlar yağar, hava grileşir, ağaçlar sararır, turunc..