Başka alem değil burası, her yerde aynı kadro Kimin beyi varsa tepede, bilin ki patron o Amir de aynı memur da… Ne yapacak amele Sürükle kendini akıbete, talih belki..
Sanırsın ki o ela gözler tek sendedir Senin gibi nice dilber etrafta pervanedir Söz uçar yazı kalır, mektupların elimde Tutulmamış sözlerin kanıt kanıt bendedir Sokak kaltağı bile..
Sen gülerken ben ölüyorum Kahkahaların bastırsın çığlığımı Salonlarda çınlayan... Şen gülüşün ve şehvetli dansın Basmadık yer bırakmayan topuklu ayakkabın Bir de aşkının cesed..
Gitmek gerek artık Gitmek gerek bu memleketten Şöyle çekip gidip uzaklara Hatıraları almamak gerek Şehirlerarası vagonlara Islak asfaltlı sokakları İçi kurumuş havuzun ön..
Uykudan yoksun gözlerim sevgine hasret Sensizlik ile nöbet tutmakta bedenim Devriye atar yalnızlığım... Ve ben bu kalabalıklar ordusunda Aslında tek başımayım Defte..
Ey Türk oğlu, Türk kızı Atma gönlünden ay yıldızı Şanlı Türk sancağımızı Kaldır arşlar delinsin. Türk genci hep söylesin Korksun düşman, el dinlesin Onucu yıl marşı..
Bir çocuk sesleniyor bana Ne olur kurtar diye Cehennem cehennem diyorlar Öbür dünya diyorlar Oysa beni bu dünyada Cehennem içine koydular O çocuğu duymaz ne anası ne ..
Bugün ondört şubat... Yani sevgililer günü. Bugün yazarlar ve şairler en parıltılı aşk şiirlerini ve aşk öykülerini paylaşacaklardır. Ben de, henüz doğmadan ölmüş bir kız çocuğunun hikayesini yazdığı..
Üstte mavi gök çöküyor Altta yağız yer delinmiş Türk’ün … Türk’ün ili, Türk’ün töresi Paramparça edilmiş… Attila, Oğuz, İlteriş, Alparslan Fatih, Yavuz, Sultan Süleyman<..
Dinle Türk! Bu senin destanın Bir kurt misali dikmişti gözlerini Avını gözler gibi bakıyordu düşmana Mavi gözleri parlıyordu gök gibi Askerleri tetikte vedalaşıyordu hayatla