Düşünüyorumda; şimdisi yok. Yok aslında. Tüm cümlelerim -mış'lı geçmiş zaman... Seninle başlayan tüm cümlelerim "hani " diye başlıyor noktası yok, hep yarım kalmış bizim gibi... Dünü ..
"Ne dedi duydunn mu" ?Sen bu olamazsın.Hani o yaşama bakış açılarını yaşadıkları ile bütünleştirerek, sevdayı ve sevgiyi, sevgiye aç olanlarla paylaşanlar tecrübeli çocuk sen olmamış..
Devir hesap devri... Bu hesap kitap işi ilşkilerimize de vuruyor muhtemelen. İdare kısmı nedense hep tek kişiye yansıyor... Kimi? Niçin? idare edeceğin belli olsa da... Bazen diyorum neden idare edeyi..
UZUN zaman önce, insanlar dünyaya ayak basmadan önce, iyi huylar ve kötü huylar ne yapacaklarını bilemez halde dolanırlarmış. Bir gün, toplanmışlar ve her zamankinden daha fazla canları sıkkın otur..
ÖZEL kadınlar; her girdikleri ortamda erkeklerin hemen dikkatini çeken, gizemli, her zaman bakımlı, zor elde edilen, her an avucunuzun içinden uçup gidecek intibası veren, fazla konuşmadıkları iç..
Valizini, yarım kalmış sevdasını yüreğine koyup yerleşmişti bu küçük kente. Genç kadın yıllarca kapatmıştı kendini, kendi mahzenine. Bir mektup gün ışığına çıkarmıştı genç kadını.Genç adam büyük..
Görüşmeyeli yıllar olmuştu. Önce hasretle kucaklaşıp , sonrasında geçmişe savaş açarcasına başladı gözlerimin zaman zaman dolduğu yaşam hikayesini dinlemeye...Gül olsa bülbül konmaya kıyamazdı da..