Gördünmü baba yanına geldim, duydun mu beni? Yakarışlarımı duydun mu? Ağladığımı ya da...Sana geldim baba bayramda elini öpmeye, sarılmaya sana doya doya, kucaklamaya toprağını. Sana geldi..
Zaten alt yapımda varolan depresyon hastalığımın bahar ile birlikte tekrarı üzerine geçen günlerde pikiyatri uzmanına gittim. Şikayetlerimden bahsederken doktoroum bana depresyonun dışında bir hastalı..
Beyoğlunda eski bir pansiyon gibi bugün kalbim. Geleni gideni çok, ama bakımsız yılların yorgunluğunu sindirmiş öyle kendi halinde, köşe başında yalnız. Sahibi güler yüzlü bir kadın, ama yorgun...
Beni mutsuz kılanlara diyeceğim var. Gelmişe geçmişe, gidip dönmeyene, sevene sevmeyene sövesim var anaavrat töğbesiz destursuz. Ölesim var ıssız bir sokakta feci halde. Sonra hesap vakti geldiğinde..
Kendimi anlatmayı pek seven biri değilim ama neden bukadar karamsar olduğumu öğrenebilmek için sanırım önce kendimi tanımam ve tanıtmam gerekli. Nereden çıktı şimdi durup dururken bu ihtiyaç diye soru..
Buzmuşum, soğukmuşum... Bilmem ben kime küsmüşüm, Yazmışım, kışmışım, İçip içip bir köşede sızmışım.... Buzmuşum, soğukmuşum, asimişim, İsyan etmişim.... Haksız..
Bu son desem sana, Son bir öpücük kondurup veda etsem, Neden desen!Ben sussam. Tesadüf olsa, Radyoda benim şarkım çıksa, Sen sesini açsan!Ben dursam. Arkamı dönsem, ..
Sonbahar akşam üstüsü, hava yağmurlu bardaktan boşalırcasına, zifiri karanlık ortalık. Bilmem hangi köşebaşında bir elektrik direğinin sülueti altında, sadece kirpiklerine vuruyor silik aydınlık. B..
- Babam... - Efendim. -Özledim seni.... -Hı.! -Hı mı?! -....... Bu kadar soluk nefesimin son tanesi kadar sadece hatırladığım. Son konuşmamız bu kadar. Özledim seni, hep..
Öylesine kafama göre saat gecenin bilmem kaçı, savurdum benim olmayan bedenimi sokağa. Asfalt ayna gibi beni gösteriyor bana bakmaya yüzüm yok bu ben değilim! Karşıdan soluk bir gölge yaklaşıyor elle..