İnanılmayacak kadar güzel gülümsüyordu genç adam. Gözlerinin içinden, yüzünün tüm çizgilerine kadar yayılan bu tebessümü bir ömür seyredebilirim diye düşündü kadın. Göz göze geldiklerinde uzun uzun ba..
İnsan etrafında konuşacak birini bulamadığında, yazacak birini arıyor. İçinde biriktirdiği sözcükleri verebilecek birini… O da olmayınca tüm yazdıklarını tek bir kişinin okumasını düşünerek, herkes..
Bazen her şeyin bittiği yerde hissederiz kendimizi. İçimizi bir tükenmişlik sarar. Ötesi yoktur! Dünyanın ucuna gelmiş de orada öylece kalıvermiş gibiyizdir. Geriye dönemeyiz, ileriye gidemeyiz.....
Ruhu, beyni, yüreği yorulmuştu artık. Canı yanıyordu, mutsuzdu... Mutluymuş gibi yapmaktan, O'nu sürekli sakinleştirmeye çalışmaktan, ne zaman neye kızacağını bilmeden hep tedirgin, hep ürkek, he..
“An’ın isteklerini ‘geleceğin’ endişelerine kurban edenler mi daha mutlu yaşar, yoksa geleceğin acılarını kabul edecek kadar güçlü bir şekilde ‘an’ın isteğine sarılanlar mı?(…) Ve acaba k..
Bir gün, birbirini tamamlayan tesadüflerin kozmik bir el tarafından öyküleştirildiği bir modern zaman masalı içinde buluveririz kendimizi. Bizim için yazılmış bir hikayenin kahramanı oluveririz ..
Bir Sezen Aksu şarkısı gibi algılansa da bugünlerde gülümsemek bile hayli zorlaştı. İnsanların yüzündeki çizgiler hep yerçekimine yazgılı görünüyor. Oysa hayattan beklentilerimiz, ona verdiklerimizle ..
Edebiyatımızda dünden bugüne Sait Faik eserleri üzerine yazılmış sayısız kitap ve dergi yazıları vardır. Hepsinde ortak payda “Sevgi”dir. İnsan, doğa, hayvan, deniz… ve aklımıza gelen tüm güzellik..
Farklı beklentiler içindeki baba-oğul ilişkisi elbette hepimiz için çok tanıdıktır. Her evde bir başka şekilde ortaya çıkan, hep bildiğimiz hep yaşadığımız üzücü ilişkilerdir çoğu. Sonunda herk..
On altı yıl geçti o hain saldırının üzerinden. O zaman da kötü günler yaşıyorduk. Cumhuriyete gönül veren aydınlarımız tek tek öldürülüyordu... Bugün ise her şey bıraktığından daha kötü.Artık laik, At..