Bilirsiniz, bu yazının başlığıyla yazılmış bir kitabı var Tuna Kiremitçi’ nin. Acaba A.Ş.K.’ nin anlamı ne olabilir diye sormuş kendine. Peki siz hiç sordunuz mu kendinize bu üç harfin ne a..
Sessiz kalıvermek böyle bir şey imiş Öğrendim sayende ey beni bekleyen azap İstesem dahi avazım çıkmaz olmuş Neye döndürdün böyle solgun, bitap * Tek kelime etmezsin hiçbir..
Saat 7.30.Bir mayıs ayı gününün sabahı olmasına rağmen güneş hâlâ o sıcak yüzünü gösterememişti. Kısa süreli su damlacıkları bırakan yağmur bulutları ne kadar engellese bile gün doğuyordu inadına...
Dört aşması imkansız duvar Ve o duvarlarda garip resimler Resimlerdeki silinmiş yüzler Yüzlerin gizlediği küçük gözler Gözlerin etrafındaki yaşlar Yaşların süzüldüğü yürekler<..
Hiç güzel mısralar yazdıramadım kendime Beklentiden başka neyim vardı ki elimde Sözümün adresi hep aynı istikamette Eksik kalmıştım karşılaştığım düzlüklerde * Böylesini dinlemek daha zor..
Yine gece oldu…Karanlık çöktü yine yüreğime…Alışkanlık oldu zaten geceyle birlikte içime düşen o acayip his. Yılların getirdiği ve yanımdan hiç eksik etmediği, eskimeyen o his işte. Adını bil..
Buradaki yazıların tamamının küçük de olsa bir hikayesi olmasına rağmen, hiçbiri kimselere ithaf edilmemiştir. Bunu niye mi yazdım? Tahmin ettiğim kadarıyla naçizane eklediğim küçük paragrafların..
Nasıl olacak diye merak ettim hep…Bir çift farklı bakan gözü her zaman yakınında görmek, uzakta olsa da hissetmek ve bazen de sürekli istemek…Paylaşmak; ama her gün yaptığından, yaşadığı..
Bir gün gideceğim yeniden Dönüşü olmayan ıraklıklara Ceplerimde saklı anılarla sadece Ve belki de birkaç parça eşya Öylece ayrılacağım her yerden Bakamayacağım arkama, ilerle..
Gecenin bir vakti sesleniyorsam sanaBilmelisin ki bendeki değerindendirHer an hatırlayıp da yanına uğrayışımAnlayamasam dahi hak veriyorsam sanaSöylediğin tüm sözlerin önemliliğini..